Adi ortaklıkta, ortağın kişisel alacaklıları borçlu ortağın şirketteki kar payını veya adi ortaklığın tasfiye edilmesi halinde borçluya isabet edecek tasfiye payını haczettirebilir. Ne var ki, henüz adi ortaklığa ait kazancın ortaklar arasında taksim edilmediği veya ortaklığın tasfiyesi halinde borçlu ortağa isabet edecek tasfiye payının belirlenmediği bir aşamada, adi ortaklığın yaptığı işin karşılığında üçüncü kişiden alacağının haczi mümkün değildir.
İdarelerin haksız yere sözleşme imzalamaması halinde, sadece geçici teminatı iade yükümlülükleri bulunmakta olup, başkaca bir giderin idarelerce ödenmesi mümkün değildir.
İhalesiz, ihale yapmadan dükkan kiraya verme işleminde kamunun zararı veya kişilere haksız çıkar sağlama olup olmadığı incelenerek karar verilmelidir ve söz konusu incelemeler görevi kötüye kullanma suçu olup olmadığını ortaya koyacaktır.
İfaya ekli ceza, sözleşme ayakta olduğu müddetçe talep edilebilir. Olumlu zarar kapsamında bulunan ifaya ekli ceza -sözleşmede ayrık bir düzenleme yoksa- sözleşme varlığını sürdürdüğü sürece talep edilebilir. Ayrıca, bu haktan açıkça feragat edilmemiş olması veya ifanın ihtirazi kayıt bildirilerek kabul edilmiş olması da gerekmektedir.
Sözleşmenin feshinde haklı olmayan idarenin kesin teminatı gelir kaydetmesi mümkün değildir, orman arazisi olan bir yerin yükleniciye teslim edildiğine dair kayıt olmayan hallerde idarenin üzerine düşeni yaptığı söylenemez.
Hakedişe itiraz edilmemiş ise, kesintiler bölümünde yapılan kesintiler de yüklenici tarafından kabul edilmiş sayılır ve yüklenicinin imza etmediği hakedişler hariç, imzaladıkları için artık itiraz hakkı bulunmamaktadır.
Hakedişe ihtirazi kayıt koymayan, usulüne göre itiraz etmeyen, yükleniciler açısından hakedişte gösterilen ödenecek miktar kesinleşmiş olarak kabul edilir ve dava bunun üzerine kurulmalıdır.
5510 sayılı Kanunun 81 inci maddesinden kaynaklı olarak getirilen % 5’lik avantaj teşvik mahiyetindedir, yükümlülüklerini yerine getiren bir kişiden bu teşvikin alınmaması gerekir.
İstifa halinde dahi kıdem tazminatı ödenmesini öngören sözleşmeler İş Kanunu açısından geçerlidir ve kıdem tazminatı hesabı yapılmalıdır. İstifa (istifaya zorlama) mahiyeti çok iyi araştırılmalı ve sonuca göre işlem yapılmalıdır.
Adi ortaklıkta, ortağın kişisel alacaklıları borçlu ortağın şirketteki kar payını veya adi ortaklığın tasfiye edilmesi halinde borçluya isabet edecek tasfiye payını haczettirebilir. Ne var ki, henüz adi ortaklığa ait kazancın ortaklar arasında taksim edilmediği veya ortaklığın tasfiyesi halinde borçlu ortağa isabet edecek tasfiye payının belirlenmediği bir aşamada, adi ortaklığın yaptığı işin karşılığında üçüncü kişiden alacağının haczi mümkün değildir.
Adi ortaklığın tüzel kişiliği olmadığından taraf ehliyeti bulunmamaktadır. Bu sebeple takibin veya davanın bütün ortaklara açılması zorunludur.
İdarelerin haksız yere sözleşme imzalamaması halinde, sadece geçici teminatı iade yükümlülükleri bulunmakta olup, başkaca bir giderin idarelerce ödenmesi mümkün değildir.
İhalesiz, ihale yapmadan dükkan kiraya verme işleminde kamunun zararı veya kişilere haksız çıkar sağlama olup olmadığı incelenerek karar verilmelidir ve söz konusu incelemeler görevi kötüye kullanma suçu olup olmadığını ortaya koyacaktır.
İfaya ekli ceza, sözleşme ayakta olduğu müddetçe talep edilebilir. Olumlu zarar kapsamında bulunan ifaya ekli ceza -sözleşmede ayrık bir düzenleme yoksa- sözleşme varlığını sürdürdüğü sürece talep edilebilir. Ayrıca, bu haktan açıkça feragat edilmemiş olması veya ifanın ihtirazi kayıt bildirilerek kabul edilmiş olması da gerekmektedir.
Sözleşmenin feshinde haklı olmayan idarenin kesin teminatı gelir kaydetmesi mümkün değildir, orman arazisi olan bir yerin yükleniciye teslim edildiğine dair kayıt olmayan hallerde idarenin üzerine düşeni yaptığı söylenemez.
Hakedişe itiraz edilmemiş ise, kesintiler bölümünde yapılan kesintiler de yüklenici tarafından kabul edilmiş sayılır ve yüklenicinin imza etmediği hakedişler hariç, imzaladıkları için artık itiraz hakkı bulunmamaktadır.
Fiyat farkı verileceğine yönelik sözleşmede hüküm olmaması halinde, yükleniciye fiyat farkı ödemesi yapılabilir mi?
Hakedişe ihtirazi kayıt koymayan, usulüne göre itiraz etmeyen, yükleniciler açısından hakedişte gösterilen ödenecek miktar kesinleşmiş olarak kabul edilir ve dava bunun üzerine kurulmalıdır.
Hazinece karşılanacak % 5 teşvikin hakedişlerden kesilmemesi gerekir.
5510 sayılı Kanunun 81 inci maddesinden kaynaklı olarak getirilen % 5’lik avantaj teşvik mahiyetindedir, yükümlülüklerini yerine getiren bir kişiden bu teşvikin alınmaması gerekir.
İstifa halinde dahi kıdem tazminatı ödenmesini öngören sözleşmeler İş Kanunu açısından geçerlidir ve kıdem tazminatı hesabı yapılmalıdır. İstifa (istifaya zorlama) mahiyeti çok iyi araştırılmalı ve sonuca göre işlem yapılmalıdır.