Sözleşmede yer alan fiyat farkı katsayılarına ve düzenlemesine göre işlem yapılması gerekirken, iş artış ve eksilişlerine yönelik düzenlemeye göre işlem yapılması doğru olmamıştır ve fiyat artışlarının fiyat farkı olarak yükleniciye ödendiği, ancak düşüşlerin fiyat farkı kesintisi olarak dikkate alınmadığı olayda değerlendirme hatalı olmuştur.
5510 sayılı Kanun kapsamında ödenen teşviklerin hakedişlerden kesilebilmesi, getirilen düzenlemenin amacı ile uyuşmadığından ve işverenlere teşvik olduğundan kesilebilmesi mümkün değildir.
İşçilere asgari ücret artışı değil de, asgari ücret artışının oransal yansıtılması neticesinde ortaya çıkan fazla ödemenin işçilerden alınmasına 4857 sayılı Kanunun 62. Maddesinin engel olmadığı, Bakanlar Kurulu kararına uyarlı olarak hesaplamaların ve ödemelerin yapılıp yapılmadığının kontrol edilmesi gerektiği, idarenin asıl işveren olmasından kaynaklı ve sorumluluğu bulunduğu tespitiyle karar verilmesi isabetli değildir. Alt işveren konumunda bulunan yüklenici firmanın hak edişlerinde yapılan artış ile işçi ücretinde yapılan artış arasında ilişki kurulup kurulamayacağı araştırılmalıdır.
5510 sayılı Kanunun 81 inci maddesinden kaynaklı olarak getirilen % 5’lik avantaj teşvik mahiyetindedir, yükümlülüklerini yerine getiren bir kişiden bu teşvikin alınmaması gerekir.
Hizmet alımlarında katsayı belirlenmemiş olsa da, fiyat farkı verileceğine yönelik düzenleme yapılmışsa, yeniden katsayı belirlenerek fiyat farkı hesabı yapılmalıdır.
Sözleşmede yer alan fiyat farkı katsayılarına ve düzenlemesine göre işlem yapılması gerekirken, iş artış ve eksilişlerine yönelik düzenlemeye göre işlem yapılması doğru olmamıştır ve fiyat artışlarının fiyat farkı olarak yükleniciye ödendiği, ancak düşüşlerin fiyat farkı kesintisi olarak dikkate alınmadığı olayda değerlendirme hatalı olmuştur.
5510 sayılı Kanun kapsamında ödenen teşviklerin hakedişlerden kesilebilmesi, getirilen düzenlemenin amacı ile uyuşmadığından ve işverenlere teşvik olduğundan kesilebilmesi mümkün değildir.
İşçilere asgari ücret artışı değil de, asgari ücret artışının oransal yansıtılması neticesinde ortaya çıkan fazla ödemenin işçilerden alınmasına 4857 sayılı Kanunun 62. Maddesinin engel olmadığı, Bakanlar Kurulu kararına uyarlı olarak hesaplamaların ve ödemelerin yapılıp yapılmadığının kontrol edilmesi gerektiği, idarenin asıl işveren olmasından kaynaklı ve sorumluluğu bulunduğu tespitiyle karar verilmesi isabetli değildir. Alt işveren konumunda bulunan yüklenici firmanın hak edişlerinde yapılan artış ile işçi ücretinde yapılan artış arasında ilişki kurulup kurulamayacağı araştırılmalıdır.
Hazinece karşılanacak % 5 teşvikin hakedişlerden kesilmemesi gerekir.
5510 sayılı Kanunun 81 inci maddesinden kaynaklı olarak getirilen % 5’lik avantaj teşvik mahiyetindedir, yükümlülüklerini yerine getiren bir kişiden bu teşvikin alınmaması gerekir.
Hazine tarafından karşılanan % 5'lik teşvikin yüklenici firmaya iadesi hukuki olarak mümkün değildir.
Hizmet alımlarında katsayı belirlenmemiş olsa da, fiyat farkı verileceğine yönelik düzenleme yapılmışsa, yeniden katsayı belirlenerek fiyat farkı hesabı yapılmalıdır.