Yerel Yönetim Nedir? Yerel Yönetimlerin, Belediyelerin Mali Yapısı ve İller Bankası ile İlişkileri

Mali Yönetim Mali Yönetim ve Kontrol
Yerel Yönetim Nedir? Yerel Yönetimlerin, Belediyelerin Mali Yapısı ve İller Bankası İle İlişkileri
Özeti :

Bu çalışmada yerel yönetimlerin mali yapısına, gelir ve giderlerine, neden borçlandıklarına, borçlanma oranlarına ve iller bankası ile ne ilişkilerinin olduğuna değinilecektir. Bunlara değinilirken; yerel idare ve merkezi idare kavramları açıklanacak, yerel yönetimlerin mali yapısına (il Özel İdarelerin, Belediyelerin, köylerin mali yapısı) değinilecek, yerel idarelerde borçlanma gereksinimi, borçlanma çeşitleri, İller Bankası ile olan ilişkisi, İller Bankası’nın kuruluşu ve görevlerine mali yapısı ayrıntılı bir şekilde açıklanacaktır.

  İhale ve mali konularda DANIŞMANLIK ve EĞİTİM talepleriniz için iletişime geçmek üzere lütfen TIKLAYINIZ

YEREL YÖNETİMLERİN MALİ YAPISI VE İLLER BANKASI İLİŞKİSİ

 

GİRİŞ

Ülkemizde kamu idaresi bir bütündür. Kamu görevleri merkezi yönetimle yerel idareler tarafından yerine getirilmektedir. Fakat ana sorumluluk merkezi idarenin elindedir. Merkezi yönetim hızlı ve dengeli kalkınmayı sağlamakla, yerel yönetimleri kontrol etmek, gerektiğinde yerel yönetimlere teknik yardımda bulunmakla yükümlüdür. Yerel idareleri kendi sorumlulukları ile baş başa bırakmamak için çeşitli kontrol mekanizması yardımıyla denetimini sürdürmek durumundadır. Yerel idarelerin kararları, eylem ve işleri organları ve personeli üzerinde vesayet yetkisini kullanmakta beraber mali olanaklarını da iyileştirmek için kaynak kullandırmak zorunda kalmaktadır.

Yerel yönetimlerin borçlanma imkanları merkezi yönetim tarafından kontrol edilir. Merkezi yönetim tarafından belirlenen dış ödemeler dengesi, genel açık, net borçlanma gereksinimi gibi ölçümler genel yönetim kapsamına dahil bütün kamu idarelerini ilgilendirmektedir. Merkezi yönetim kendi bütçesini ve açıklarını kontrol edebilir. Yerel yönetimlerin kendi bütçeleri vardır. Bu bütçeler merkezi yönetimler tarafından kontrol edilemez. Bu durumda merkezi yönetim tarafından belirlenen ulusal hedefleri tutturabilmek ve önceden belirlenen makro ekonomik hedefleri sağlayabilmek için yerel yönetimlerin borçlanma imkanları önceden belirlenen yöntemlerle kontrol edilebilir. Bu özellikle geçiş aşamasında olan ve ekonomileri tam olgunlaşmamış ve mali piyasaların zayıf olduğu ülkelerde, merkezi yönetim piyasa disiplinine tamamen güvenemeyeceğinden, daha da önemlidir ( Kerimoğlu-Yılmaz, 2005, 37).

Yerel yönetimin gelirleri; vergi, resim, harç ve katılım payları, genel bütçe vergi gelirlerinden ayrılan paylar, genel ve özel bütçeden idarelerden yapılacak ödemeler, taşınır taşınmaz mal gelirleri, yapılan hizmet karşılığı ücretler, her türlü girişim ve faaliyet gelirlerinden oluşmaktadır. Giderleri ise; personel giderleri, her türlü alt yapı, yapım onarım ve bakım giderleri, il genel meclisince belirlenecek ilkeler çerçevesinde köylere yapılacak yardımlar, sosyal-kültürel ve bilimsel etkinlikler için yapılan giderler doğal afet v.b giderlerden oluşmaktadır.

Yerel yönetimlerin gelirleri giderlerini karşılayamadığı durumda borçlanmaya gitmektedir. Yerel yönetimler bu borçları da hem iç kaynaklardan hem de dış kaynaklardan sağlamaktadır. Yerel yönetimlerin iç borçlanması başta İller Bankası ve bankalar olmak üzere iç finans kurumlarından elde edilen kaynaklarlarla sağlanmaktadır.

Yerel yönetimlerin yatırım harcamalarında bir artış meydana gelmesiyle, yerel yönetimler İller Bankası dışında farklı kaynak arayışlarına da gitmişlerdir. Bununla da yerel idareler için en başta gelen borçlanma yöntemleri dış borçlar olmuştur. Özellikle Büyükşehirler finansman kaynaklarının ortalama yüzde 50’sini dış kredilerden karşılanmaya başlanmıştır.

Bu çalışmada yerel yönetimlerin mali yapısına, gelir ve giderlerine, neden borçlandıklarına, borçlanma oranlarına ve iller bankası ile ne ilişkilerinin olduğuna değinilecektir. Bunlara değinilirken; yerel idare ve merkezi idare kavramları açıklanacak, yerel yönetimlerin mali yapısına (il Özel İdarelerin, Belediyelerin, köylerin mali yapısı) değinilecek, yerel idarelerde borçlanma gereksinimi, borçlanma çeşitleri, İller Bankası ile olan ilişkisi, İller Bankası’nın kuruluşu ve görevlerine mali yapısı ayrıntılı bir şekilde açıklanacaktır.

 

MERKEZDEN YÖNETİM VE YEREL YÖNETİM KAVRAMI

-Merkezden Yönetim Kavramı:

Merkezden yönetim, geniş anlamda bir ülkenin siyasi ve idari bakımdan tek bir merkezden yönetilmesidir. Her devlette var olması doğal olan yasama, yürütme ve yargıya ilişkin tüm yetkiler, yani kamu gücünün tümü, merkezi bir otoritede toplanır ve tüm işlerin merkezden yürütülür ( Nadaroğlu, 1978: 23). Merkezden yönetim, devlet yönetiminde devlet adı verilen tüzel kişilik içinde, karar alma, emir verme ve uygulama yetkisinin Devlet'in merkezinde toplanmasıdır. Bu sistemde merkez memurları daha geniş yetkilere sahip olup, alt kademelerin yetkileri ve takdir hakları azalmaktadır. ( Kestane, 1996: 11). Bu şekildeki bir yönetim tarzına siyasi merkezden yönetim de denilmektedir. Üniter devlet, siyasi merkezden yönetim sistemine bir örnektir. Böyle bir devlet yapısında, tek bir yasama organı ve tek bir yargı sistemi vardır. Üniter devlette, yürütmeye yönelik görevler, merkezi idareye aittir.

-Yerel Yönetim Kavramı:

Yerel yönetim belirli bir coğrafyada yaşayan yerel topluluğun ortak ihtiyaçlarını karşılamak üzere, karar organları yerel halk tarafından seçilen görev ve yetkileri kanunlarla sınırlı olan, özel gelire ve bütçeye sahip kamu tüzel kişileridir.(Ulusoy, Akdemir, 2001: 17).

Yerel yönetimi bir başka ifade ile tanımlamak gerekirse, devlet sınırları içerisinde yerleşmiş insan topluluklarının ortak ve yerel nitelikteki ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla belli bir hukuk düzeni oluşturulmuş anayasal kuruluşlardır(Nadaroğlu,1994: 3).

Yerinden yönetim sistemi, yerinden yönetim birimlerinin sahip oldukları yetkilerin, çeşitlerine ve genişliğine göre iki ayrı başlık altında incelenebilir.

1)Siyasi Yönden Yerinden Yönetim:

Siyasi yönden yerinden yönetim sisteminde, yasama, yargı ve yürütme gibi, devlete ait olan temel görevler yerinden yönetim birimlerine bırakılmıştır. Günümüzde bu tür yönetim şekline örnek federal devlet sistemleridir (ABD, Almanya, İsviçre v.b.).Bu gibi devletlerin, federal anayasa ile belirlenmiş yasama ve belli bir dereceye kadar da yargı bağımsızlıkları vardır.

Bunun yanında federe devler sınırları içerisinde, belediye ve köy gibi çok sayıda diğer yerel yönetim birimleri de yer alır, ancak bunlar siyasi değil, idari yerinden yönetim birimleridir (Pehlivan, 2005: 206).

2)İdari Yönden Yerinden Yönetim:

Devlete ait temel yetkilerden, yasama ve yargıya ilişkin merkezi yönetimin bünyesinde toplanırken; yürütmeye ilişkin bazı yetkilerin yerel yönetim birimlerine bırakıldığı yönetim şekline idari yönden yerinden yönetim adı verilir (Pehlivan, 2005: 206).

Merkezi yönetimin kendine ait olan bazı yetkileri, merkezin dışında bulunan ve merkeze bağlı olan memurlarına devretmiş olması, yani merkezi yönetimin, ülkenin çeşitli yörelerinde bulunan merkez memurlarına bazı acil sayılabilecek konularda karar alma ve uygulama yetkisi vermiş olmasına üniter yapı içerisinde yetki genişliği denir. Bu sisteme göre merkeze bağlı memur karar almada ve alınan kararlara uygulamada merkez adına haraket edebilir (Pehlivan 2005:207). Bu duruma valilerimizi örnek verebiliriz. Valiler karar almada ve aldığı kararı uygulamada merkeze bağlı olarak hareket ederler.

İdari Yönetimde başlıca iki yönetimden söz etmek mümkündür. Bunlar:

a)Hizmet yönünden Yerinden Yönetim:

Bu yönetimin anlayışına göre özel teknik ve uzmanlık gerektiren bilimsel, kültürel ve teknik hizmetlerin merkezi idare dışında örgütlenen kamu tüzel kişileri tarafından görülmeleri söz konusudur. Örneğin; TRT, Üniversiteler, meslek odaları, KİT'ler, İhracatçı Birliği, Futbol Federasyonu v.b (Çetinkaya, 2009: 16).

b) Yer Yönünden Yerinden Yönetim:

Bu yönetim şeklinde belli bir bölgede yaşayan halkın ortak ihtiyaçlarını kendi karar organları ile belirleyebildikleri, ihtiyaçların finansmanına yine onların katıldığı bir yönetim şeklidir (Çetinkaya, 2009: 16). Belediyeler, İl Özel İdareleri ve köyleri bu sisteme örnek olarak verebiliriz.

Kısaca Merkezi idare ve Mahalli İdare kavramları üzerinde durduktan sonra asıl konumuz olan mahalli idarelerde borçlanma kavramı üzeride durabiliriz. Bu konuya geçmeden önce mahalli idarelerin mali yapısına değinmekte fayda olacaktır. Şimdi mahalli idarelerin mali yapısı ve gelir- giderleri üzerinde duralım.

 

TÜRKİYE’ DE MAHALLİ İDARELERİN MALİ YAPISI

Türkiye’de Mahalli İdareler; İl Özel İdareleri, Belediyeler ve köylerden oluşmaktadır. Şimdi sırasıyla bu idarelerin mali yapısını inceleyelim.

İL ÖZEL İDARELERİNİN MALİ YAPISI

İl özel idarelerinin gelirleri; öz gelirler, devlet vergilerinden alınan paylar, devletin

mali yardımları ve borçlanma gelirlerinden oluşur. İl özel idarelerinin çok geniş bir faaliyet

alanı olup gider kalemleri kanunda sayılmıştır.

Vali tarafından hazırlanan il özel idaresi bütçesi sırasıyla, il daimi encümeni, il genel

meclisi, İçişleri Bakanlığı tarafından incelenerek onaylanır.

Bütçelerdeki gelirlerin toplanması ve giderlerin yapılmasından özel idare saymanı

sorumludur. Bütçe, idari vesayet makamı olan İçişleri Bakanlığı tarafından en üst idari

denetime tabidir. İl kesin hesabı, il genel meclisi tarafından incelenerek karara bağlanır.

Kesin hesap vali tarafından İçişleri Bakanlığı'na, oradan da Sayıştay Başkanlığı'na

onaylanmak üzere gönderilir. ( Kestane, 1996: 18).

 

-İl Özel İdaresi’nin Gelirleri:

İl özel idaresinin gelirleri kısaca; vergi gelirleri, vergi dışı gelirler, özel gelir-fonlardan oluşmaktadır.

İl özel idaresinin öz gelirleri, 3360 Sayılı İl Özel İdaresi Kanununa göre;

  • Özel kanunlarla sağlanan vergi, resim ve harç gelirleri (taş ocakları resim ve harçları )
  • Genel, katma ve özel bütçeli idarelerden aktarılacak ödenekler,
  • Her türlü teşebbüs ve faaliyetler karşılığı sağlanacak gelirler (soğuk, sıcak su kaynakları, otel, gazino, v.b yerlerin işletmesinden sağlanan gelirler),
  • Genel bütçe vergi gelirlerinden ayrılacak paylar,
  • Taşınır ve taşınmaz malların kira, satış ve başka suretle değerlendirilmesinden doğacak gelirlerden,
  • 3194 Sayılı İmar Kanunun 42.Maddesine göre tahsil edilecek para cezaları ile diğer para cezaları,
  • 3194 Sayılı İmar Kanunu gereğince verilecek inşaat ruhsatı ile kullanma izninden alınacak harçlar,
  • Tahvil ve hisse senetlerinin faiz ve temettüleri ile bunların itfasından yada satışından elde edilecek gelirler ve bankadaki paraların faiz ve diğer gelirleri,
  • Hizmet karşılığında alınacak ücretler,
  • Her türlü bağışlar,
  • Milli park statüsünde bulunmayan doğal güzellikleri taşıyan veya tarihi harabe niteliğinde olup Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından ücretli girişe tabi tutulmayan yöreler için valilerin teklifi, Kültür ve Turizm Bakanlığının onayı ile alınacak giriş gezi ücretleri,
  • Diğer gelirlerdir (Işık, Organ, Karayılmazlar, 2005:281).

-İl özel İdarelerinin Giderleri:

İl Özel idaresinin giderleri 3360 Sayılı İl Özel İdareleri Kanunu’nun 82. Maddesinde belirtildiğine göre şunlardır:

  • Mahalli görevlerin yerine getirilmesi için yapılan harcamalar.
  • Özel kanun, karar, ilam ve sözleşmelere dayanan harcamalar, paylar, ödemeler ve borçlar.
  • Özel İdare gelirlerinin tahsil giderleri,
  • İçişleri Bakanlığı tarafından çıkartılacak bir yönetmelik ile esas ve usulleri belirlenecek temsil, ağırlama ve tören giderleri,
  • 3194 Sayılı imar Kanunu ile valilere verilen görevlerin yerine getirilmesi için yapılan harcamalar,
  • Yönetim ve personel giderleri,
  • İl genel meclisi ve il daimi encümeni başkan ve üyelerinin ödenekleri ve yollukları,
  • Yasal gereğince başka kurum, kuruluş ve teşebbüslere yapılacak yardımlar ve özel idare teşebbüslerine verilecek sermayeler ile özel idarelerin katılmaya uygun bulduğu şirket, kooperatif, birlik, kamu yararına hizmet eden dernekler vb. ortaklığa katılma payları ve yardımlar,
  • Özel idare mallarının vergi, resim, harç ve sigorta giderleri,
  • 1136 Sayılı Avukatlık Kanunu’nun 180. Maddesi gereğince, kesinleşmiş öz gelirlerin 1/1000’i oranında konulacak ve mahkeme kararına dayanan vergi karşılığı olarak barolara yapılacak yardım giderleri,
  • Özel idare hizmetleri ile ilgili diğer giderler.

-İl Özel İdarelerin Harcamaları:

İl özel idarelerin harcamaları bütçede cari harcamalar, yatırım harcamaları ve sermaye teşkili ve transfer harcamalarından oluşmaktadır. Cari harcamaları; personel giderleri, ödenek giderleri, yönetim giderleri ve diğer gider kalemleri oluşturmaktadır. Yatırım harcamalarını ise; etüt ve proje giderleri yapı tesis ve büyük onarım giderleri, kurum giderleri ve çeşitli giderlerden oluşmaktadır. Sermaye teşkili ve transfer harcamaları ise; kurumlara katılma payları ve sermaye teşkilleri, kamulaştırma ve taşınmaz malların satın alımları, iktisadi transferler, mali transferler, sosyal transferler, ve borç ödemeleri olarak gruplandırılmıştır.(Ulusoy, Akdemir, 2002: 157-158)

 

BELEDİYELERİN MALİ YAPISI

Belediye gelirleri; öz gelirler, 2380 sayılı Kanunla Genel Bütçe vergi gelirleri tahsilatı toplamı üzerinden İller Bankası kanalıyla alınan paylar ve 2464 sayılı Kanunla kendileri tarafından tahsil edilecek vergi, harç ve harcamalara katılma paylarından oluşmaktadır. Belediye giderleri ise zorunlu ve isteğe bağlı olmak üzere ikiye ayrılır. Zorunlu giderler 1580 sayılı Kanun'a göre belediye bütçesine her yıl konulması gereken giderlerdir. İtfaiye giderleri ile belediyeler de çalışan memur ve hizmetlilerin maaşlarını karşılayacak giderler buna örnek verilebilir. İsteğe bağlı giderler ise, gerçekleştirilmesi belediyelerin isteklerine bırakılmış işleri karşılamak üzere bütçeye konulan giderlerdir. Ancak, belediyeler, bütçelerine isteğe bağlı giderleri karşılayacak ödenek koyabilmek için öncelikle zorunlu giderlerini karşılamakla yükümlüdürler. ( Kestane, 1996: 20)

Belediye başkanları, belediye bütçelerinin yürütücüsü ve ita amiridirler. Başkan tarafından hazırlanan belediye bütçeleri, belediye encümeni tarafından belediye meclisine sunulur ve meclis sunulan bu bütçeyi madde madde ve bölüm bölüm inceleyerek, aynen veya değişiklikler yaparak kabul eder. Üçe belediye bütçeleri, yatırım ve hizmetleri arasında uyum sağlamak için büyükşehir belediye meclisinde ayrıca karara bağlanır. Büyükşehir belediye meclisi böylece tüm belediye bütçelerini görüşerek onaylar. Bütçelerin bir hafta içinde vali tarafından incelenip onaylanması gerekir. Böylece vali onayıyla Belediye bütçelerinin kesinleşmesi, tamamlanmış olur. Belediye giderlerinin yapılmasında yine devlet bütçesinde olduğu gibi Muhasebe-i Umumiye Kanunu, Devlet İhale Kanunu, Devlet Memurları Kanunu, Sayıştay Kanunu ve Harcırah Kanunu esasları uygulanır (Kestane, 1996: 20).

  • Belediyelerin Gelirleri

Belediye gelirleri; vergi gelirleri, vergi dışı gelirler ve diğer gelirler şeklinde sınıflandırabiliriz.

Vergi gelirleri; belediyelere genel bütçe vergi toplamlarından aktarılan pay ile 2464 sayılı belediye gelirleri kanunu ile belediyelere aktarılan vergiler, harçlar ve harcamalara katılma paylarından oluşmaktadır.( Çetinkaya, 2009: 127 )

Belediye gelirlerinden vergi gelirleri:

  • Genel bütçe vergi toplamlarından aktarılan pay,
  • Belediye Gelirleri Kanunu ile tahsis edilen öz gelirler ( belediye gelirleri, belediye harçları, harcamalara katılma payları ve çeşitli gelirler).
  • Belediye vergileri,
  • İlan ve reklam vergileri,
  • Eğlence vergisi,
  • Haberleşme vergisi,
  • Elektrik ve havagazı tüketim vergisi,
  • Yangın sigorta vergisi,
  • Çevre temizlik vergisi,
  • Emlak vergisi,
  • Belediye harçları (işgal harcı, tatil günlerinde çalışma ruhsatı harcı, kaynak suları harcı, bina inşaat harcı, çeşitli harçlar),

     Vergi dışı gelirler:

  • Genel ve özel bütçeli idarelerden yapılacak ödemeler,
  • Taşınmaz malların elde edilmesinden elde edilen gelirler,
  • Ücret karşılığı sağlanan gelirler,
  • Belediyelerin sahip olduğu işletmelerden elde ettiği gelirler,

Diğer gelirler:

  • Yardım ve bağışlar,
  • Borçlanma ile sağlanan gelirler
  • Çeşitli gelirler.

Belediyelerin giderleri:

Belediyelerin görevlerini yerine getirebilmeleri için bazı harcamalarda bulunması gerekir. Bu harcamalar belediye giderlerini oluşturmaktadır. Belediye harcamaları şu şekilde sıralanabilir:

  • Belediye binası bulma, idame, döşeme ve bakım için yapılan giderler,
  • Belediye kurulu memur ve müstahdemlerinin ödenekleri, aylıkları ve çeşitli giderler,
  • Belediye gelirlerini toplama masrafları,
  • Yol, meydan, iskele ve köprülerin inşa, tamir ve idame harcamaları,
  • Su, kanalizasyon tesisatı ve işletme harcamaları,
  • Aydınlatma harcamaları,
  • Mezarlıkların kurulması ve korunması ile ilgili harcamalar,
  • Vadesi gelen borçların anapara ve faiz ödemeleri,
  • Belediyelerin emlak ve mallarının onarım ve sigorta harcamaları, belediyelerin kanunlara göre vermek zorunda olduğu vergiler.( Işık, Organ, Karayılmazlar, Işık, 2005: 290)

 

KÖYLERİN MALİ YAPISI

Köy giderleri, köyün zorunlu ve isteğe bağlı görevleri için yapılan harcamalardan oluşmaktadır. Görevlerde olduğu gibi giderler de zorunlu ve isteğe bağlı olarak ayrılmaktadır. Köy gelirleri ise üç gruba ayrılmaktadır. Bunlar;

  • Salma,
  • İmece,
  • Diğer gelirlerdir.

Köy gelirlerinden salma, köyde oturan ve köyle maddi ilişkisi bulananlardan alınan dağıtmalı bir çeşit gelir vergisi niteliğindedir. Salmanın tavanı kanunda 20 bin lira ile dondurulmakla birlikte uygulamada köyler, bütçelerinde salmayı bağış şeklinde göstererek daha yüksek oranlarda almaktadırlar. İmece, köyün zorunlu işlerini görmek için eşit şartlar altında köylülerin müşterek ve mecburi çalışma sistemidir. Köy kanunu bir çok köy işlerinin imece ile çalışılarak yapılmasını emretmiştir (Kestane, 1996: 21).

Köy idaresinin giderleri, köyün zorunlu ya da isteğe bağlı işleri için yapılan giderler, köy işlerinde çalışanların aylıkları, köy adına kayıtlı ya da vakıf emlakların vergileri ve diğer giderlerden oluşmaktadır. Ayrıca muhtar, korucu, imam, katip gibi kişilerin ücretleri, emlak arazi vergisi, resim, harç gibi giderler de köy giderlerini oluşturmaktadır. .( Işık, Organ, Karayılmazlar, Işık, 2005: 296)

Köy bütçesi bir takvim yılı için, muhtar ve ihtiyar meclisince hazırlanır. İhtiyar meclisi, köyün yapılması gereken işlerini sıraya koyar; bunların nasıl karşılanacağını belirler. Bütçe, kaymakam veya vali tarafından onaylanınca kesinleşir. Köy adına tahsil edilen paralar köy sandığında toplanır. Kesin hesaplar, sayman görevini de yürüten muhtar tarafından düzenlenir. Ancak muhtarlar için yönetim dönemi hesabı yapılmaz. Köy parasından muhtar ve ihtiyar heyeti sorumludur (Kestane, 1996: 21).

 

YEREL İDARELERDE BORÇLANMA VE İLLER BANKASI’NIN ROLÜ

Yerel İdarelerde Borçlanma Gereksinimi

Dünya üzerinde hâkim bulunan kapitalizmin çeşitli dönemlerde kriz yaşaması nedeniyle farklı düzeylerde küresel politika arayışına itmiştir. Aşırı sermaye birikiminin yol açtığı krizlerde çözüm arayışları yeni yatırım alanlarının üretilmesi yollarını aratmaktadır. Gelişen kentlerde altyapı sektörünün karlı bir yatırım alanı haline gelmesinden dolayı bu potansiyeli küresel sermayeye çekmiştir. Yatırım projelerinin yüksek düzeylere çıkacağı beklentisi ve bu projelerde kentsel altyapı gereksinimleri karşılanmasına yönelik altyapıyla ilgili olması bu alanın büyüklüğünü göstermektedir. (http://www.siyasalforum.net/forum/showthread.php?tid=1116 )

Merkezi yönetimlerin yerel idarelerin gereksinimlerini ulusal vergi ve borçlanmayla karşılamayacak durumda olması ‘Yerel Kredi Piyasası’ modelini uygulamaya çalışmaları başlaması, uluslararası sermaye girişi önündeki en önemli engeli yani yerel yönetim bankacılığını tasfiye etme gayretine girmiştir. ABD modeli yerel kredi piyasası örnek gösterilerek gelişmekte olan ülkelere model bir piyasa oluşturarak, yerel maliye sistemi değiştirilip, yerine piyasa merkezli büyük ölçüde dış borçlanmaya dayalı yerel kredi piyasası sistemi oluşturulmaya başlanmıştır. Bu sistemi gelişmekte olan ülkelere ihraç etme amacıyla gerçekleştirilmek istenen yerel yönetim reformlarında yerel yönetimlerin finansmanına yönelik değişiklikler yaptırılarak yerel kredi sistemine benzer bir model oluşturma gayretine girildiği görülmektedir. Bu modelde belediyelerin bonolar aracılığıyla borçlanması ikincil piyasada bu bonoların işlem görmesi öngörülmektedir. Yatırımcıların belediyelerin mali yapısına göre bonolarını alarak yatırımların verimliliğini arttırma yolunu açmak amaçlanmaktadır. (http://yerelidareler.blogcu.com/yerel-idarelerde-finansman-sorunlari-firat-ayhan)

ABD’de Mortgage Suprime Kredi modelinde başlayan krizi düşündüğümüzde küresel sermayelerde başlayacak olumsuzluğun tüm mali piyasalara etki edeceğini göz önünde tutmak gerekir. Süprime Kredi modelinde de ikincil piyasada işlem gören emlak sektöründeki bonolar usulüne uygun kullanılmadığından krizde etken olmuştu. Belediyelerin bonolar aracılığıyla yatırımların finanse edilmesi modelinde de bu bonoların ikinci el piyasasında çok el değiştireceği ve ülke dışına taşınacağı muhakkaktır. Belediye borçlarında ve yönetimlerinde başlayacak krizlerin yine küresel boyutta bir darboğaza gireceği düşünülmelidir. (http://yerelidareler.blogcu.com/yerel-idarelerde-finansman-sorunlari-firat-ayhan)

Kentsel altyapı alanında beliren büyük ölçekli yatırım projelerinde küresel sermayeye imkân tanıyan yerel politikalar hazırlanamamıştır. Küresel sermayenin yerel altyapı projelerine hükmedememesi önünde engel görülen sistem, ulusal düzeyde örgütlenmiş bulunan ve kamusal kredilere dayanan yerel yönetim bankalarının varlığıdır. Dünya Bankası verilerine göre gelişmekte olan ülkelerin 50’den fazlasında Avrupa örneği alınarak yerel yönetim bankacılığı kurulmuştur. Yerel bankacılık modeli yerel idarelerin altyapı ihtiyaçlarını ülkelerin iç finansmanına ve kamu kredilerine dayanmaktadır. Türkiye’de yerel idarelere merkezi yönetim adına kaynak aktaran İller Bankası, tüm belediyelerin sağladığı katkılarla kurulmuş, mevduat kabul etmeyen, yatırım ve kalkınma bankası niteliğine haiz özel bütçeli kamu kurumudur.( (http://www.siyasalforum.net/forum/showthread.php?tid=1116 )

Türkiye’de İller Bankası projeler için kredi vermenin yanında ihale ve uygulama aşamalarında da görev üstlenmektedir. Bu durumun yerel idarelerin özerkliğini zedelediği iddia edilse de sağlanan kredilerle yapılacak hizmetlerin daha uygun şartlarda ve uzmanlaşmış kadro eliyle yapılması açısından uygun düşmektedir. Türkiye’de yerel halkın ihtiyaçlarını karşılayacak altyapı, üstyapı çalışmalarını Büyükşehirlerin yanında ancak bir kaç belediye kendi birikim ve tecrübesi yapabilecek durumdadır. Bu imkânlardan yoksun belediyeler açısından baktığımızda, ülke genelinde bölgesel şube ağı bulunan iller bankası aracılığıyla yapılması bir ihtiyaç olarak ortaya çıkmıştır. Ülkemizde altyapı hizmetleri kamu kredileri ile finanse edilmiş olup genellikle orta ve uzun vadeli düşük faizli olmuştur. Yerel idarelerin kullandıkları krediler zaman zaman merkezi idareler tarafından ertelenmiş ya da silinmiştir. Bu nedenle sağlanan krediler zaman içinde borç niteliğinden transfer ya da yardım niteliğine dönüşmüştür. Böylelikle yerel idarelerin özerkliğine merkezi yönetimin zorunlu müdahalesi ortaya çıkmıştır.( (http://www.siyasalforum.net/forum/showthread.php?tid=1116 )

Yeni yapılandırılma ile A.Ş şekline dönüşecek olan iller bankası tamamen bankacılık kurallarına göre hareket etmesi öngörülmektedir. Kredi talebinde bulunan yerel idarelerin mali yapılarına göre kredi talepleri değerlendirilecek bir yapı hedefleniyor. Kredi borcu olan belediyelerin borçlarına karşılık merkezi yönetimden bu belediyeye aktarılması için gönderilen ödeneklerden kesilmesi uygulamasının kararlı bir şekilde uygulanacağı düşünülmektedir. Yeni yapılandırmada bankacılık faaliyetleri üç bölümden oluşması planlanıyor. Projeler için finansman sağlamak, teknik danışmanlık yapmak, proje geliştirmek adı altında üç ana faaliyet yürütecek olan bankada, yönetim yapısı üçlü kararnameyle atanacak olan Genel Müdür, Merkez Banaksınca belirlenecek Yönetim Kurulu olarak yapılandırılırken, banka personelinin de devlet memuru statüsünde değil, sözleşmeli olarak çalıştırılması planlanmaktadır. ( http://yerelidareler.blogcu.com/yerel-idarelerde-finansman-sorunlari-firat-ayhan)

Yerel idarelerin kredi taleplerinde kredibilitesi göz önüne alınırken belediyeler alacakları kredi karşılığında malvarlığından da teminat gösterebilecektir. Kredi komitesinin yerel idarelerce talep edeceği kredi verme kararında genel müdürün etkili olmayacağı yer almaktadır. Ödenmeyen borçlar nedeniyle bankaya merkezi yönetim tarafından yerel idarelere genel bütçe gelirlerinden aktarılan paylardan kesinti yapılması sayesinde belediyelerin borçlarının birikmeyeceği düşünülmektedir. (http://www.siyasalforum.net/forum/showthread.php?tid=116)

Yeni yapılandırılma ile uygulanacak yöntemlerin ana şekilde hali hazırda yapılıyor olmasına rağmen siyasi idarenin isteğiyle borçlar nedeniyle kesintilerden erteleme yapıldığı ya da hiç yapılamadığı bilinmektedir. A.Ş konumuna döndürülecek bankanın sermaye sahipliğinin belediyelerden alınarak hazineye devredilmesi durumunda borçlarını ödeyemeyecek duruma düşen belediyelere siyasi iktidarın başka yollarla tekrar bu borçları silmesi, transfer ya da bağış şekline dönüştürülmesi kaçınılmazdır. Bu durumda İller bankasının bankacılık faaliyetlerinin gerektirdiği kuralcı uygulamaları gerçekte yapabileceği şüpheli durumdadır. Bankaya borçlara karşılık bir sübvanse uygulamasının olacağı kaçınılmaz görünüyorken hali hazır uygulamalardan daha farklı bir uygulamaların yerel idarelerin gelir kaynaklarında iyileştirmelerle olabileceği ortaya çıkmaktadır. Şu anki uygulamada yerel idarelerin gelirlerinden banka sermayesi için kesilen %5 lik payın ortadan kaldırılması büyük gelirlere sahip Büyükşehir belediyeleri açısından çok önemli bir meblağ teşkil ederken gelirleri düşük diğer belediyeler için önemsiz olacağı ortadadır. Bankanın yeniden yapılandırılması konusunda Büyükşehirlerin istekli olmasına karşılık diğer belediyelerin bu uygulamayı istememesi bunu kanıtlar niteliktedir. (http://yerelidareler.blogcu.com/yerel-idarelerde-finansman-sorunlari-firat-ayhan)

Yerel İdarelerde Borçlanma Çeşitleri

Yerel yönetimler görevlerini yerine getirebilmek için kaynak sıkıntısına girdiklerinde çeşitli kaynaklardan borçlanabilmektedir. Bu borçlanmayı iç kaynaklardan ve dış kaynaklardan olmak üzere iki çeşitte sağlayabilmektedirler. Şimdi yerel yönetimlerin iç borçlanma kaynaklarına ve dış finansman kaynaklarına ayrıca borçlanma sınırına değinelim.

- İç Borçlanma

Yerel yönetimlerin iç borçlanması başta İller Bankası ve bankalar olmak üzere iç finans kurumlarından elde edilen kaynaklarlarla sağlanmaktadır. Bunları dışında yerel yönetimler sosyal Güvenlik Kurumu, KİT’ler gibi kamu kurumlarından veya kendi aralarında da borçlanabilmektedir. ( Mali Yerelleşme: Yolsuzluk Ve Bölgesel Eşitsizlik Sorunlarının Çözümü İçin Yeni Yaklaşım, TESEV, 2005: 73) Yani yerel yönetimler İller Bankası ve diğer bankalardan çeşitli kamu kurumlarından borçlanabilmektedir.

İl Özel İdarelerinin iç borçlanma kaynaklarına dair bir sınırlama yoktur. Uygulamada bu idareler esas olarak İller Bankası kaynaklarından yararlanmaktadır.

5215 sayılı Belediyeler Kanununun 68. inci maddesinin iç borçlanma ile ilgili hükümleri aşağıdaki gibidir:

  • İller Bankasından yatırım kredisi ve nakit kredi kullanan belediye, ödeme planını bu bankaya sunmak zorundadır. İller Bankası hazırlanan geri ödeme planını yeterli görmediği belediyenin kredi isteklerini reddeder.
  • Tahvil ihracı yatırım programında yer alan projelerin finansmanı için ilgili mevzuat hükümleri uyarınca yapılır.

Belediyeler ve İl Özel İdareleri İller Bankasına yatırım kredisi ve nakit kredisi sağlamak amacıyla başvurmaktadırlar. Tahvil ihracı ise sadece yatırım programında yer alan projelerin finansman kaynağı olarak kullanılabilir. ( Mali Yerelleşme: Yolsuzluk Ve Bölgesel Eşitsizlik Sorunlarının Çözümü İçin Yeni Yaklaşım, TESEV, 2005: 73)

- Dış Borçlanma

Ülkemizde 1984 yılında bir düzenleme yapılmıştır. Bu düzenleme ile türk yerel yönetim sistemimize iki yenilik getirilmiştir, buna göre ; Büyükşehir belediyeleri ve ilçe belediyeleri oluşmuştur. Bu modelle klasik belediyelerin dışında idari ve mali yapıları farklı olan Büyükşehir ve ilçe belediyeleri ortaya çıkmıştır Büyükşehirler kurulması ve dış borç olanaklarının belediyelerce kullandırılması olanaklarının ortaya çıkmış olması nedeniyle İller Bankasının büyük ölçekli yerleşmelerdeki etki alanları daraltılmıştır. Örneğin kentlerde su altyapı çalışmaları için İSKİ modeli su işletmeciliği dönemi başlamıştır. (http://www.siyasalforum.net/forum/showthread.php?tid=1116 )

Böylece Yerel yönetimlerin yatırım harcamalarında bir artış meydana gelmiş ve İller Bankası dışında farklı kaynak arayışlarına gidilmiştir. Bununla Yerel idareler için en başta gelen borçlanma yöntemleri dış borçlar olmuştur. Özellikle Büyükşehirler finansman kaynaklarının ortalama yüzde 50’sini dış kredilerden karşılanmaya başlanmıştır. Belediyelerin Hazine garantisi ile sağladıkları kredilerin ödemelerinde sorunlar yaşaması Hazine’ye ek mali yükümlülükler getirmiştir. Bu yüzden de Merkezi idare dış kredilere kısıtlayıcı sınırlamalar getirmiştir. Böylelikle 2000 yılı ve sonrasında kullanılan dış kredilerin düşmesini sağlamıştır.(http://yerelidareler.blogcu.com/yerel-idarelerde-finansman-sorunlari-firat-ayhan)

Dış finansmana dayalı borçlanma yöntemlerinin merkezi yönetimce de benimsenmeye başlanılması nedeniyle yerel idarelerin dış borç isteklerinin azaltılması çalışmaları pek de başarılı olamamıştır. Yerel yatırımların finansmanında öz kaynakların yetersiz kalması, genel bütçe gelirlerinden ayrılan payların ve yerel idarelerce tahsil edilen vergilerin söz konusu yatırımlarda yetersiz kalması yerel idareleri kaynak aramaya itmiştir. (http://www.siyasalforum.net/forum/showthread.php?tid=116)

Son yıllarda küresel sermayenin kentlerin yatırımlarına yönelik ilgilerin artması yerel idarelerin ulusal sermayenin dışında finans kaynakları aramaya sebep vermiştir. Uluslararası sermaye örgütleri yerel idarelerin ihtiyaçlarına yönelik reform çalışmaları adı altında çalışmalar yapmaktadır. Kentlerin ihtiyaçları için yapılması planlanan uzun süreli projelerin büyük mali olanaklarla gerçekleşmesi gerektiği göz önüne alındığında, ulusal projelerle karşılanamayacak boyutta olduğu ileri sürülerek küresel sermaye örgütlerinin bu projelerde yer edinmesi gerektiğinin ortaya çıkması gerektiği belirtilmektedir. (http://www.siyasalforum.net/forum/showthread.php?tid=1116 )

Dış borçlanma ve tahvil ihracı belediyeler ve il özel idareleri açısından yatırım programında yer alan projelerin finansmanı için başvurulabilecek bir finansman kaynağıdır. Aslında hem yerel yönetimler hem de diğer kamu kurumları açısından dış krediler ile yapılacak projelerde özellikle projenin hazırlanma safhasında önemli eksiklikler olabilmektedir. Bunun için bu konu dikkat edilmesi gereken bir konudur.

 

YEREL YÖNETİMLERİN BORÇLANMA DURUMU

1990’lı yılların başında uygulamaya geçen hazine garantileri ve bu garantiler sonucunda yükümlülüğünü yerine getiremeyen mahalli idarelerin gerekli yaptırımların uygulamaya konulamaması nedeniyle mahalli idarelerin hazineye olan toplam borçları vadesi gelmeyen borçlar dahil 2008 yılı itibariyle 13.996 Milyon TL’dir.Yerel yönetimlerin hazine garantili toplam dış borç stoku; 2002 yılında 1.421 Milyon ABD Doları, 2003 yılında 1.250 Milyon ABD Doları, 2004 yılında 1.087 Milyon ABD Doları, 2005 yılında 833 Milyon ABD Doları, 2006 yılında 771 Milyon ABD Doları, 2007 yılında 755 Milyon ABD Doları, 2008 yılında 826 Milyon ABD Dolarıdır. (Kamu Borç Yönetim Raporu 2009)

Mahalli idarelere hazine garantili sağlanan krediler 2002 yılında 43milyon ABD Doları, 2003 yılında 0 Milyon ABD Doları, 2004 yılında 2 Milyon ABD Doları, 2005 yılında 147 Milyon ABD Doları, 2006 yılında 561 Milyon ABD Doları, 2007 yılında 227 Milyon ABD Doları, 2008 yılında 217 Milyon ABD Dolarıdır. (Kamu Borç Yönetim Raporu 2009) (http://www.treasury.gov.tr/irj/go/km/docs/documents/Hazine)

 

Mahalli İdarelerin Hazine Garantili dış borç ve Hazine Garantili Dış Kredi Miktarları

Milyon ABD Doları

2002

2003

2004

2005

2006

2007

2008

Hazine Garantili Dış Borçlar

1.421

1.250

1.087

833

721

755

826

Hazine garantili Krediler

43

0

2

147

561

227

217

Kaynak: Kamu Borç Yönetim Raporu 2009

Mahalli İdareler Gelir Ve Harcamaları:                                                                             

 

 

 

MİLYON TL

 

 

 

GSYH PAYLARI (%)

                                                          

2006

 

2007

2008

2009

2006

2007

2008

2009

TOPLAM GELİR                

24.303

26.851

31.364

38.971

3,2

3,1

3,2

3,5

Vergiler

15.603

17.257

20.991

25.201

2,1

2,0

2,1

2,3

 

Vergi Dışı Normal Gelirler

3.153

3.592

4.127

4.459

0,4

0,4

0,4

0,4

Faktör Gelirleri

4.726

5.666

 

5.996

6.846

0,6

0,7

0,6

0,6

Sermaye Transferleri

822

335

250

2.465

0,1

0,0

0,0

0,2

TOPLAM HARCAMA

25.318

30.699

34.392

38.378

3,3

3,6

3,5

3,5

Cari Giderler

14.489

16.946

19.214

21.568

1,9

2,0

1,9

1,9

 

Yatırım Harcamaları

10.400

12.865

13.331

14.730

1,4

1,5

1,3

1,3

Sabit Sermaye

10.399

12.869

 

13.331

14.724

1,4

1,5

1,3

1,3

Stok Değişmesi

2

-4

 

0

6

0,0

0,0

0,0

0,0

Cari Transferler

1.224

1.418

 

1.795

2.071

0,2

0,2

0,2

0,2

Kamulaştırma ve Sabit Değer Artışı

-795

-531

51

8

-0,1

-0,1

0,0

0,0

Sermaye Transferleri

0

0

0

0

0,0

0,0

0,0

0,0

GELİR-GİDER FARKI

-1.015

-3.848

-3.028

594

-0,1

-0,5

-0,3

0,1

Kaynak: http://www.muhasebat.gov.tr/mbulten/YO5-1-09.xls.

Mahalli idareler gelir ve harcama tablosunda 2006- 2009 arasında mahalli idarelerin gelir ve harcama kalemleri gösterilmektedir. Bu tabloya göre 2006 yılında toplam gelirler 24.303 Milyon TL iken, 2009 yılında 38.971 Milyon TL ye yükselmiştir. Toplam gelirlerin GSMH’ daki payı 2006’ da %3. 2 iken, 2009 da ise % 3.5’e yükselmiştir.2006 yılında toplam harcamalar 25.318 Milyon TL iken, 2009 yılında 38.378 Milyon TL ye yükselmiştir. Toplam harcamaların GSMH ‘daki payı 2006 ‘da % 3.3 iken, 2009 yılında GSMH ‘daki payı %3.5 ‘tir. 2006 yılında gelir- gider farkı -1.015 Milyon TL iken, 2009 yılında 594 Milyon TL’ dir. 2006 yılında gelir-gider farkının GSMH’ ladaki payı % -0,1 iken 2009 ‘da % 0,1’dir.

Mahalli idarelerin mali yapısına, borçlanma durumuna, borçlanma miktarlarına, gelir ve harcama durumlarına baktıktan sonra da Mahalli İdarelerin İller bankası ile olan ilişkisine değinelim. Buna değinmeden önce İller bankası hakkında genel bilgiler sunmakta fayda olacaktır.

İLLER BANKASININ ROLÜ

-İller Bankası’nın kuruluşu

Belediyeler Bankasının hizmet verdiği 1933-1944 yılları, yapılacak pek çok acil hizmet bulunmasına rağmen sermaye ve teknik personel yönünden devletin en zayıf olduğu bir devreye rastlamış ve ayrıca 1939 yılında başlayan İkinci dünya Savaşı, savaşa katılmamamıza rağmen, ülkemizi ekonomik yönden çok sarsmıştır. Bu zor şartlara rağmen Belediyeler Bankası, kuruluş amacı çerçevesinde başarılı bir çalışma göstermekle birlikte, kendinden kaynaklanmayan eksiklik ve yetersizliklerin giderilmesi suretiyle yeni bir düzenleme yapılması yoluna gidilmek istenmiştir. Yeni bir düzenlemeye gidilmesindeki amaç, Belediyeler Bankasını ortadan kaldırıp yeni bir kuruluş kurmak değil, başarılı çalıştığı kabul edilen bir kuruluşu, 10 yıllık faaliyet dönemi içinde görülen eksiklik ve yetersizlikleri gidermek suretiyle daha iyi çalışır hale getirmektir. Bu amaç çerçevesinde Belediyeler Bankası, 13.6.1945 gün ve 4759 sayılı Kanunla (R.G; 23.6.1945 - Sayı 6039), belediyelerin yanında tüzel kişiliğe sahip diğer yerel yönetim birimleri olan il özel idareleri ve köyleri de kapsamına almak suretiyle yeniden örgütlenerek iller Bankası ismini almıştır. Belediyeler Bankası tüzel kişiliğine son verilerek yerine İller Bankasının kurulmasının nedenleri şöyle sıralanabilir.

- Belediyeler Bankası'nın yalnız belediyelere dönük faaliyette bulunması,

- Kuruluş sermayesinin, hızlı nüfus artışı ve kentleşmeye bağlı olarak artan kredi

ihtiyaçlarını karşılayacak miktarda olmaması,

- Mali kaynak ve teknik yardım yönünden hayli sıkıntısı olan il özel idareleri ile köylerin Banka'nın yardımlarından istifadesinin zorunlu hale gelmesi. Belediyeler Bankasının bünyesinde, belirtilen bu nedenlerle değişime gidilmesi zaruri görülmüş ve amacı, görevleri, yönetimi, personeli ile finansman kaynaklarıyla yeni bir kuruluş kurmaktan ziyade, başarılı çalıştığı kabul edilen bir müesseseyi, on yıllık tatbikat içinde görülen eksiklik ve yetersizlikleri gidererek, belediyeler harici diğer yerel yönetimleri de kapsam dahiline almak üzere yeniden örgütlemesi yoluna gidilmiştir. İşte İller Bankası bu düşünceyle kurulmuştur. Böylece Bankanın belediyeler yanında il özel idareleri ve köyleri de kapsamına alarak ülkenin kalkınması ve imarına daha geniş ölçüde katkıda bulunması hedeflenmiştir.

Belediyeler Bankası salt mali kaynak sağlayıcı bir yapıya sahip iken, İller Bankası yatırımcılık boyutu ile de donatılmıştır. Hatta bu boyut daha ön plandadır. Belediyeler Bankasının kuruluş gayesinde kredi sağlamak tek görev iken, İller Bankasının kuruluş gayesinde ise yerel yönetimlerin imar işleriyle uğraşmaktan söz edilmektedir. Görüldüğü gibi, 1945 yılında Belediyeler Bankası'nın yerine geçmek üzere kurulan İller Bankası için çizilen görev alanı daha geniş tutulmuştur. İller Bankası ülkedeki tüm yerel yönetim birimleri için çalışacağı gibi, yalnızca bir kredi kurumu olarak etkinlik göstermeyecek, buna ek olarak doğrudan ya da aracı kuruluş olarak yatırımcı niteliğiyle de ön plana çıkacaktır.

1945 yılından başlayarak Belediyeler Bankasından devraldığı personel, mevduat, borç ve alacaklar ile belediyelerin imarı hususunda faaliyetlerine devam eden İller Bankası, hizmet zincirine öncelikle belediyelerin harita, imar planı, içme suyu ve elektrik işlerini ele alarak başlamış, daha sonra yerel yönetimlerin ihtiyaçları olan belediye binaları ve topluma hizmet götürecek diğer sosyal tesislerin yapılmasına aracılık faaliyetini sürdürmüştür. Banka yaklaşık yarım asırdır faaliyetine devam etmekle birlikte kuruluşundan bu yana yapı, görev ve mevzuat bakımından köklü değişikliklere konu olmamıştır

İller bankasının görevleri:

4759 sayılı İller Bankası Kanunun 7. maddesinde ve 9.3.1990 tarih ve 20456 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanan "İller Bankası Kanunu Uygulama Yönetmeliği"nde Bankanın görevleri sayılmıştır.

Yönetmeliğin 9 uncu maddesine göre Bankanın görevleri şunlardır:

  • Ortak idarelerin kendi kanunları gereğince yapmaya yetkili bulundukları mahalli

kamu hizmetleriyle ilgili tesisler, alt ve üst yapılar ve diğer işlerin yapılmasını

kolaylaştırmak, şehir, kasaba ve köylerin kuruluş ve imarı yolundaki plan ve programların

gerçekleştirilmesini desteklemek amacıyla bu idarelere, Bankanın Yönetmeliğinde yazılı esas

ve usullere göre kredi sağlamak, bu konularda kurulmuş ve kurulacak olan fonlardan tahsis

yapmak,

  • Bankanın kuruluş kanunu hükümleri saklı kalmak üzere, ortak idarelerin talepleri

halinde harita, proje, keşif ve etüdleri yapmak veya yaptırmak, bu idarelerin vücuda

getirecekleri tesis ve yapılardan mahallince yaptırılmasına imkan olmayan veya Banka

tarafından toplu olarak yaptırılmasında fayda bulunan, içmesuyu, kanalizasyon, arıtma, yapı

ve sondaj işleri gibi kentsel alt ve üst yapı tesislerinden beşer yıllık kalkınma planları esas

alınarak hazırlanan Banka yıllık yatırım programlarına girenleri yapmak veya yaptırmak,

  • İmkana göre ortak idarelerin ve diğer kamu kurum ve kuruluşlarının program dışı

işlemlerini talepleri halinde ve finansmanı bu idarelerce karşılanmak üzere yapmak veya

yaptırmak,

  • Bankadan alınan kredilerle yapılacak işlerden yapım ve denetlemeleri Bakanlığa

verilmiş olanlar dışında kalanların, isteme ve imkana göre teknik kontrol ve denetlemesini

üzerine almak,

  • Ortak idareler için gerekli olan her türlü makine, araç, gereç, malzeme ve eşyadan temin edebileceklerini bu idarelere talepleri halinde satmak veya kiralamak,
  • Ortak idarelerin Banka aracılığı ile sigorta ettirmek isteyecekleri her türlü araç,

gereç ve diğer menkuller ile gayrimenkul mallarını sigorta ettirmek,

  • Yukarıda yazılı görevleri yapmak üzere her türlü araç ve malzemeyi temin etmek,

Bankanın görevlerini yerine getirebilmek için gerekli tesisleri doğrudan doğruya kurmak

veya kurulmuş ve kurulacak olan ortaklıklara gerekirse iştirak etmek,

  • Ortak idarelerin ve diğer kurum ve kuruluşların talepleri halinde bunların ve ayrıca

kanunlarla kurulmuş fonlardan Bankaya aktarılacak olanların veznedarlık hizmetlerini

yapmak.

  • Bu yönetmelikte belirtilen banka işlerini yapmak, Kanunlarla verilen diğer görevleri yerine getirmek. Bu hizmetlerle ilgili Bankaca alınacak faiz ve komisyonlar ile alınacak ücretler mevzuata aykırı olmamak kaydıyla Bankaca tayin ve tesbit edilir. (http://www.aytr.com/forum/hukuk/12864-iller-bankasi-kanunu.html)

Banka yasası görevler bakımından, 1945 yılından günümüze dek herhangi bir esaslı değişikliğe konu olmamıştır.

İller Bankasının kanun ve yönetmelikte sayılan ve yukarıda sıralanan görevlerini kısaca şöyle toplayabiliriz:

  • Mahalli idarelere kredi sağlamak,
  • Mahalli idarelerin talepleri üzerine, yatırım programları dahilinde alt ve üstyapı yatırımlarını yapmak veya yaptırmak,
  • Bankadan alınan kredilerle yapılan işlerin kontrollük ve denetimini yapmak,
  • Mahalli idarelere yatırımları için gerekli araç ve malzemeyi sağlamak,
  • Mahalli idarelerin taşınır ve taşınmaz mallarını sigorta ettirmek,
  • Yönetmeliğinde belirtilen banka işlerini yapmak.
  • Kanunlarla verilen diğer görevleri yerine getirmek.(http://www.bayindirlik.gov.tr/turkce/dosya/faaliyet/iller/gorev.htm)

Banka ayrıca belediye ve il özel idarelerine genel bütçe vergi gelirleri payını da transfer etmektedir. İller Bankası belediye ve il özel idarelerin borçlanmasına dair kanunlarından aldığı yetkiye dayanarak genel bütçeden kendilerine aktarılan vergi gelirlerinin bir kısmını alabilmektedir. ( Mali Yerelleşme: Yolsuzluk Ve Bölgesel Eşitsizlik Sorunlarının Çözümü İçin Yeni Yaklaşım, TESEV, 2005: 84)

İller Bankası söz konusu kurumları yatırımlarının finansmanı amacıyla uzun vadeli ve kısa vadeli krediler verebilmektedir. Uzun vadeli yatırım kredilerinin kaynakları öz kaynaklar ile merkezi yönetimin yaptığı tahsisiler olurken kısa vadeli kredilerin kaynağı para piyasasından ve öz kaynaklardan oluşmaktadır. Uzun vadeli kredileri vadesi 3-10 yıl arasında değişen yatırım finansman kredileri niteliğinde olurken, kısa vadeli krediler ise bir yıldan az vadeli kredilerdir. (Yılmaz, TESEV, 2005: 84)

İLLER BANKASININ YEREL YÖNETİMLERLE TEMEL İLİŞKİLERİ

Yerel yönetimler ile İller Bankasının arasında sıkı bir bağlantı bulunmaktadır. İller Bankanın sermayesi yerel idareler tarafından karşılanmaktadır. Bankanın Genel Kurulu, bütün illerden gelen ortak idarelerin birer temsilcisinden ve ilgili Bakanlıkları temsilen gelen birer kişiden oluşmaktadır. Genel Kurulun % 95 ağırlığı yerel yönetimlerde bulunmaktadır. Bankanın hemen hemen tüm görevleri yerel yönetimlere yöneliktir. İller Bankasının yerel yönetimlerin en önemli altyapı hizmetlerini yürütmektedir. Bütçeden, çeşitli kuruluşlardan ve Bankanın öz kaynaklarından sağlanan gelirler Banka kanalıyla yerel yönetim yatırımlarına dönüştürülmektedir. Banka yerel yönetimlerin veznedarlık görevini üstlenmekte, belirli amaçlarla Bankada toplanan fonlar, amaçları doğrultusunda ortak idarelere ya da ortak idarelerin yararına sunulmak üzere İçişleri ve Bayındırlık ve İskan Bakanlıklarına gönderilmektedir. (Kestane, 1996: 51)

Banka, ortak idarelerin hizmetlerini başarılı bir biçimde gerçekleştirilmesine yardımcı olmak ve bunu kolaylaştırmak amacıyla ortak idarelere uzun ve kısa vadeli ucuz kredi ve avans vermekte, büyük miktarlardaki kredili alımlarında ortak idarelere kefil olmakta, ya da bu alımları bizzat ve toptan yaparak ortak idarelere göndermektedir. Diğer taraftan ortak idarelerin gelir yönünden sıkışık olduğu ve borçlarının biriktiği dönemlerde çıkarılan tahkim kanunlarıyla bu borçların ödenmesi geçici olarak ertelenmekte ve borçların Hazine tarafından üstlenilmesiyle bu sayede ortak idarelerin rahatlama imkanı doğmaktadır. Yıllık karının % 55'ini köylere karşılıksız yardım olarak dağıtmak suretiyle köylerimizin imar ve kalkınmasına yardımcı olmaktadır.(Kestane, 1996: 51)

SONUÇ

Türkiye’de kamu hizmetleri merkezi idare ve yerel idare tarafından yerine getirilmektedir. Bu hizmetleri yerine getirmede temel sorumluluk merkezi idarede toplanmaktadır. Merkezi idare kendi görevlerinin yanında yerel yönetimlerinin de görevlerini yerine getirebilmesi için kaynak aktarmaktadır. Yerel yönetime sağlanan kaynaklar; merkezi yönetim gelirlerinden sağlanan gelirler ve takip ve tahsili doğrudan yerel yönetimlere devredilen gelirlerden oluşmaktadır.

Yerel yönetimler İl Özel İdaresi, belediyeler ve köylerden oluşmaktadır. Yerel idarelerinin gelirleri kısaca; öz gelirler, devlet vergilerinden alınan paylar, devletin mali yardımları ve borçlanma gelirlerinden oluşur. Yerel idarelerin yeterli kaynaklara sahip olamaması onları sürekli nakit sıkışıklığına ve borç aramaya itmiştir. Bunun sonucunda da başta Büyükşehir belediyeleri olmak üzere belediyeler için hazine garantili borçlanma cazip bir hale gelmiştir. Fakat daha sonra bu borçlanma hazine üzerinde büyük bir yük olmaya başlamıştır.

Yerel yönetimler görevlerini yerine getirebilmek için kaynak sıkıntısına girdiklerinde çeşitli kaynaklardan borçlanmaya başlamıştır. Bu borçlanmayı iç kaynaklardan ve dış kaynaklardan sağlamaya başlamışlardır. Belediyelerden dış borçlanma kapasitesi olmayanlar İller Bankası kaynaklarına başvurmuşlardır. İller Bankası’nın görevleri kısaca; Mahalli idarelere kredi sağlamak, Mahalli idarelerin talepleri üzerine, yatırım programları dahilinde alt ve üstyapı yatırımlarını yapmak veya yaptırmak, Bankadan alınan kredilerle yapılan işlerin kontrollük ve denetimini yapmak, Mahalli idarelere yatırımları için gerekli araç ve malzemeyi sağlamak, Mahalli idarelerin taşınır ve taşınmaz mallarını sigorta ettirmek, Belediyeler başta hazine olmak üzere diğer kamu kurum ve kuruluşlara vadesi gelen borçlarını ödememeyi bir finansman yaratma yolu olarak kullanmaya başlamışlardır.Yerel yönetimlerde böyle yatırımlar için sıkıntıya girdiklerinde İller Bankası kaynaklarını kullanmakta, İller Bankasına borçlanmaktadır. İller Bankasının yerel yönetimlerin en önemli altyapı hizmetlerini yürütmektedir. Bütçeden, çeşitli kuruluşlardan ve Bankanın öz kaynaklarından sağlanan gelirler Banka kanalıyla yerel yönetim yatırımlarına dönüştürülmektedir. Banka yerel yönetimlerin veznedarlık görevini üstlenmekte, belirli amaçlarla Bankada toplanan fonlar, amaçları doğrultusunda ortak idarelere ya da ortak idarelerin yararına sunulmak üzere İçişleri ve Bayındırlık ve İskan Bakanlıklarına gönderilmektedir.

Sonuç olarak ülkemizde yerel idarelerin mali kaynakları güçlü olan ve mali kaynakları güçsüz olan belediyeler ayrımına girerek yeniden yapılandırma süreci başlamalıdır. Yerel idarelerin ihtiyaçlarını gidermek görevi olan İller Bankası’nın statüsünün bankacılık faaliyetleri yürüten A.Ş konumuna getirmek yeterli değildir. Sistem olarak hemen hemen aynı işlemlerin yapılacağı yerel kalkınma sürecinde, yerel idarelerin tam anlamıyla yerinden yönetim uygulamalarına dönüşmeyeceği sürece sorunlar devam edecektir. Yerinden yönetim sisteminin yumuşatılmış şekliyle uygulandığı ülkemizde merkezi yönetimin bir uzantısı olarak görülen mevcut uygulamada merkezi idare vesayet hakkından vazgeçmediği için yerel idarelerin tüm işlemlerinden sorumlu olarak görülmektedir. Belediyelerin hizmet alanlarına girdiği halde ortaya çıkan aksaklıkların siyasi idareye mal olan bir yapı varken yerel idareye kaynak aktaran aracı finans kurumunun tam anlamıyla bir banka olması ya da bankacılık yetkisi olmayan bir kamu kurumu olması önemli olmayacaktır.

Özetle, bu çalışmada yerel yönetimlerin mali yapısına, gelir ve giderlerine, neden borçlandıklarına, borçlanma oranlarına ve iller bankası ile ne türlü ilişkilerinin olduğuna değinildi. Bunlara değinilirken; yerel idare ve merkezi idare kavramları açıklanarak, il Özel İdarelerin, Belediyelerin, köylerin mali yapısına, gelir ve giderlerine yerel idarelerin neden borçlanmaya gittiklerine, borçlanma çeşitlerine değinildi. Yerel idarelerin İller Bankası ile olan ilişkisinden bahsedilirken, İller Bankası’nın kuruluş ve görevleri, mali yapısı hakkında ayrıntılı bilgi verilerek konu özetlendi.

KAYNAKÇA

ÇETİNKAYA Özhan, Mahalli İdareler, Ekin kitapevi, Bursa, 2009

IŞIK Kadir, ORGAN İbrahim, KARAYILMAZLAR Ekrem, IŞIK Huriye, Kamu Maliyesi, Ekin Kitabevi, Bursa, 2005

KESTANE Doğan, İller Bankası ve Yerel Yönetimlerle ilişkisi, Maliye Bakanlığı Bütçe Kontrol Genel Müdürlüğü, Devlet Bütçe Uzmanlığı araştırma Raporu, Ankara,1996).

KERİMOĞLU Baki, YILMAZ Hakan, EMİL Ferhat, NEYAPTI Bilin, Mali yerelleşme: yolsuzluk ve Bölgesel Eşitsizlik Sorunlarının Çözümü için Yeni Yaklaşım, TESEV Yayınları, İstanbul,2005

KERİMOĞLU Baki, YILMAZ Hakan, Türkiye ‘de Merkezle Yerel İdareler arasında Gelir Paylaşımı Ve Uygulaması, TESEV, Yayınevi, İstanbul, 2005

NADAROĞLU, Halil, Mahalli İdareler Felsefesi Ekonomisi uygulaması, Sermet Matbaası, İstanbul, 1978

NADAROĞLU, Halil, Mahalli İdareler Felsefesi Ekonomisi uygulaması, Sermet Matbaası, İstanbul, 1994

PEHLİVAN, Osman, Kamu Maliyesi, Derya Kitapevi, Trabzon, 2005

ULUSOY Ahmet, AKDEMİR Tekin, Mahalli İdareler, Seçkin Yayıncılık, 4. Baskı, Ankara,2001

...