Yapım İşlerinde Teslim ve Tamamlama

Yapım İşleri Kabul / Geçici Kabul
Yapım İşlerinde Teslim ve Tamamlama
Özeti :

Makalemizde kamuya ait yapım işlerinde eserin teslim ve tamamlanmasının izahı yapılacak, genel olarak yapım işinin kabulü ancak eserin sözleşme ve ekleri gereğince süresinde tamamlanarak teslimi ile mümkün olabileceğinden kabul için gerekli şartlar irdelenecektir.

  İhale ve mali konularda DANIŞMANLIK ve EĞİTİM talepleriniz için iletişime geçmek üzere lütfen TIKLAYINIZ

YAPIM İŞLERİNİN KABULÜNDE TESLİM VE TAMAMLANMA

I- GİRİŞ

Türk Borçlar Kanununa göre eser (istisna) sözleşmeleri iki tarafa borç yükleyen akitlerdendir. İstisna sözleşmesinde iş sahibi, eser karşılığı olarak ücret ödeme, müteahhit de ödenecek olan ücret mukabilinde iş sahibinin ifa menfaatini karşılayacak ölçüde sözleşmeye uygun, ayıpsız bir eser imal ederek iş sahibine teslim etme borcu altına girmektedir.

Mevzuatımızda yapım işlerinin teslim, tesellüm ve kabulü genelde 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu özelde ise Kamu yatırımlarında 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu ve bu Kanunların uygulanmasına yönelik Kamu İhale Kurulunca yayımlanan Yapım İşleri Genel Şartnamesi, Yapım İşlerine Ait Tip Sözleşme ve Yapım İşleri Muayene Kabul Yönetmeliğinde düzenlenmiştir. Türk Borçlar Kanununda eserin teslim-tesellüm-kabulü çoğunlukla taraflarca düzenlenecek sözleşme hükümlerine atıf yapılarak açıklanmış iken; Kamuya ait yapım sözleşmelerinde, eserin teslim-tesellüm-kabulü sürecine ilişkin usul ve esaslar düzenleyici ikincil mevzuat olan Şartname, Tip Sözleşme ve Yönetmelik hükümleriyle belli kurallara ve şekil koşullarına bağlanmıştır.

Çalışmamızınkonusu kamuya ait yapım işlerinde eserin teslim ve tamamlanmasının izahında öncelikle 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu ve bu Kanunların uygulanmasına yönelik düzenleyici ikincil mevzuattan yararlanılacak olup, 4735 sayılı Kanunun “Hüküm bulunmayan haller” başlıklı 36 ncı maddesi;

“Bu Kanunda hüküm bulunmayan hallerde Borçlar Kanunu hükümleri uygulanır” hükmü gereğince de 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu ve yargı içtihatları ile paralel olarak da konu irdelenecektir.

Genel olarak yapım işinin kabulü ancak eserin sözleşme ve ekleri gereğince süresinde tamamlanarak teslimi ile mümkün olabileceğinden kabul için gerekli şartlar olan süre, tamamlanma ve teslimin tanımlanması gerekmektedir.

 

II- YAPIM İŞİNİN SÜRESİ, TESLİM ZAMANI

Eserin teslim zamanı bütünüyle tamamlanan eserin tesliminin öncelikli olduğu anı ifade eder. Teslimin yerine getirileceği tarih genellikle sözleşmede taraflarca kararlaştırılır. Teslim tarihi sözleşmesinde taraflarca yanlış anlaşılmaya mahal vermeyecek şekilde ya belirli bir takvim günü gösterilerek (01.06.2014) veya bir süre tayin edilip en geç bu sürenin dolması tarihinde eserin tesliminin yapılması öngörülerek (sözleşmenin imzalanmasından itibaren 36 ay içinde) tespit edebileceği gibi sürenin başlangıcı belirli bir olayın gerçekleşmesine (işyeri teslim tarihinden itibaren ....gün içinde) bağlanılarak ta belirlenebilir.

4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri kanununun 7 nci maddesi (e) bendinde sözleşmenin süresi sözleşmede yer alması zorunlu hususlar arasında sayılmıştır.

4734 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanununun uygulamasını gösterir ikincil mevzuatlardan olan ve 4735 sayılı Kanunun “Tip sözleşmelerin hazırlanması” başlıklı Geçici 1 inci maddesi gereğince Kamu İhale Kurulunca hazırlanan Yapım İşleri Uygulama Yönetmeliği 7 nolu güncel eki Yapım İşlerine Ait Tip Sözleşmenin“İşe başlama ve bitirme tarihi” başlıklı 9 uncu maddesinde yapım işinin başlangıç ve bitiş tarihlerine göre işin süresine;

“9.1. Sözleşmenin imzalandığı tarihten itibaren ................... (rakam ve yazıyla) ...................gün içinde Yapım İşleri Genel Şartnamesi hükümlerine göre yer teslimi yapılarak işe başlanır.

9.2. Yüklenici taahhüdün tümünü, işyeri teslim tarihinden itibaren ....gün içinde tamamlayarak geçici kabule hazır hale getirmek zorundadır. Sürenin hesaplanmasında; havanın fen noktasından çalışmaya uygun olmayan dönemi ile resmi tatil günleri dikkate alındığından, bu nedenlerle ayrıca süre uzatımı verilmez”

Şeklinde yer verilmiştir.

Tip Sözleşmenin 9 uncu maddesinde yer verilen süre işe ait süre olup, bu süre ile sözleşmenin geçerlilik süresi kastedilmemektedir. Tip Sözleşmede işin kabul işlemleri ve hesap kesme tutanağına ait hükümler yer almamakta bu hususta Sözleşmenin 19 uncu maddesi ile Yapım İşleri Genel Şartnamesi hükümlerine atıf yapılmaktadır. Şartnamede ise sözleşmenin kesin kabulü sonrası kesin hesap tutanağının imzalanması ile sonuçlanacağına yer verilmiştir.

4735 sayılı kanun kapsamında ki yapım işlerinde sözleşmesinde belirlenen işe ait süre; Kanunun “Mücbir sebepler” başlıklı 10 uncu maddesi, “Sözleşmede değişiklik yapılması” başlıklı 15 inci maddesi ve “Sözleşme kapsamında yaptırılabilecek ilave işler, iş eksilişi ve işin tasfiyesi” başlıklı 24 üncü maddesi hükümleri gereği değiştirilebilmektedir. Ayrıca her ne kadar Kanunda yer verilmese de ikincil mevzuat olan Yapım İşleri Genel Şartnamesinin “İşin süresi ve sürenin uzatılması” başlıklı 29 uncu maddesi dördüncü fıkrası gereğince idarenin, sözleşmenin ifasına ilişkin yükümlülüklerini yüklenicinin kusuru olmaksızın yerine getirmemesi hallerinde de işin süresi değiştirilebilecektir.

Mezkur hallerde işin süresinin artırılması halinde yüklenici açısından herhangi bir müeyyide öngörülmediği halde, yüklenici kusurundan kaynaklı işin gecikmesi halinde Tip Sözleşmenin “Gecikme halinde uygulanacak cezalar ve sözleşmenin feshi” başlıklı 25 inci maddesi hükmü gereğince cezalı çalışma halinde de işin ötelenmesine yer verilmiştir.

Kanunun; “Mücbir sebepler” başlıklı 10 uncu maddesi gereği idare tarafından kanunda yer verilen hallerin mücbir sebep olarak kabul edilebilmesi ve yükleniciye süre uzatımı verilebilmesi için; fiilin yükleniciden kaynaklanan bir kusurdan ileri gelmemiş olması, taahhüdün yerine getirilmesine engel nitelikte olması, yüklenicinin bu engeli ortadan kaldırmaya gücünün yetmemiş bulunması, mücbir sebebin meydana geldiği tarihi izleyen yirmi gün içinde yüklenicinin idareye yazılı olarak bildirimde bulunması ve yetkili merciler tarafından belgelendirilmesi zorunludur.Dolayısıyla madde hükmü ile süre uzatımı belirli şartlara bağlanmış olup, bu şartların yerine getirilmesi halinde Sözleşme gereği işin teslim zamanı müeyyidesiz ötelenmiş olacaktır.

Ancak Kanunda yer verilmediği halde Yapım İşleri Genel Şartnamesinin “İşin süresi ve sürenin uzatılması” başlıklı 29 uncu maddesi dördüncü fıkrası;

“İdarenin, sözleşmenin ifasına ilişkin yükümlülüklerini Yüklenicinin kusuru olmaksızın yerine getirmemesi (yer teslimi, projelerin onaylanması, iş programının onaylanması, ödenek yetersizliği gibi) ve bu sebeple sorumluluğu Yükleniciye ait olmayan gecikmelerin meydana gelmesi, bu durumun taahhüdün yerine getirilmesine engel nitelikte olması ve Yüklenicinin bu engeli ortadan kaldırmaya gücünün yetmemiş olması halinde, işi engelleyici sebeplere ve yapılacak işin niteliğine göre, işin bir kısmına veya tamamına ait süre en az gecikilen süre kadar uzatılır”

Hükmü gereğince de idarenin, sözleşmenin ifasına ilişkin yükümlülüklerini yüklenicinin kusuru olmaksızın yerine getirmemesi hallerinde madde hükmünde ki şartların gerçekleşmesi durumunda işin süresi müeyyidesiz uzatılabilecektir.

Kanunun “Sözleşmede değişiklik yapılması” başlıklı 15 inci maddesi ile de; işin süresinden önce yapılması veya teslim edilmesi kaydıyla işin süresinin değişebileceği belirtilmiş olup, ancak bu madde kapsamında ki işin süre değişikliğinden anlaşılması gerekenin erken teslime dayalı olarak sürenin geri çekilmesi olduğu açıktır. Dolayısıyla bu madde ile sözleşmede yer verilen işin süresinin erkene çekilmesi işin süresinden önce yapılması veya teslim edilmesi şartına bağlanmış olmakta olup, yine aynı Kanunun;

“Sözleşme kapsamında yaptırılabilecek ilave işler, iş eksilişi ve işin tasfiyesi” başlıklı 24 üncü maddesi gereğince artışının zorunlu olması halindeartışa konu olan iş;

a) Sözleşmeye esas proje içinde kalması,

b) İdareyi külfete sokmaksızın asıl işten ayrılmasının teknik veya ekonomik olarak mümkün olmaması,

Şartlarıyla, anahtar teslimi götürü bedel ihale edilen yapım işlerinde sözleşme bedelinin % 10'una, birim fiyat teklif almak suretiyle ihale edilen yapım işleri sözleşmelerinde ise % 20 'sine kadar oran dahilinde, süre hariç sözleşme ve ihale dokümanındaki hükümler çerçevesinde aynı yükleniciye yaptırılabilir.

Kanun hükmünde iş artışlarının zorunlu olması halinde artan işe ait sürenin tayininde ihale dokümanındaki hükümler geçerli olmayacağına yer verilmesi, yapılan işin niteliği gereği uygulamada artan işle aynı oranda sürenin artırılmasının doğuracağı sakıncaları gidermeye yönelik olup, artan iş için süre verilmeyeceği anlamını taşımamaktadır.

Yukarıda yer verilen açıklamalar gereği işin kabulü şartlarından olan süreye işe ait sözleşmede yer verilmesi zorunlu olup, sözleşmede ki süre mevzuatımız gereği belli şartlarda azaltılıp artırılabilmektedir. Ancak her halukarda işin teslim edilebilmesi için yüklenici tarafından sözleşmesi gereği belirlenen son (artırılmış-azaltılmış-cezalı artırılmış) süre şartının yerine getirilmesi zorunlu olmaktadır.

Yüklenici işin süresi bitmeden işin teslimini yapabilecek midir?

Yüklenici taahhüdünü sözleşme ve ihale dokümanı hükümlerine uygun olarak yerine getirdiğinde işin süresi bitmemiş olsa dahi, idareye işin teslimi için dilekçe verebilir. Bu durumda idarenin yüklenicinin bu talebini geciktirmeksizin dikkate alması iyi niyet ve hakkaniyet kurallarının gereği olup, talebin idarece makul sürede değerlendirilmemesi halinde, olayın yargıya taşınması durumunda idare aleyhine sonuçların doğması mümkün olabilecektir.

 

III- ESERİN (YAPIM İŞİNİN) TAMAMLANMASI

Eserin tamamlanması diğer bir ifadeyle tam olarak meydana getirilmesi yüklenicinin eseri meydana getirme borcunun ifası anlamına gelmektedir.

Türk Borçlar Kanununun 474 üncü maddesi birinci fıkrası gereği teslim edilmiş eserin özellik yönüyle sözleşme veya ondan beklenen amacına aykırılığı taşıması ayıplı olduğunu gösterecektir. Bu durum iş sahibinin gözden geçirme ve bildirim külfetini düzenleyen hükümlerden anlaşılmaktadır. Kanun açıkça eserin tesliminden sonra ifadesini kullanmakla, ayıplı ifadan dolayı yüklenicinin sorumluluğuna ilişkin düzenin ancak teslimden sonra işleyeceğini ortaya koymaktadır. Dolayısıyla teslim ancak bitmiş, tamamlanmış eser bakımından söz konusu olacağından teslimden önceki ve eserin tamamlanmadığı evre bakımından eserdeki ayıptan söz edilemeyecektir. Yapım işinin tamamlanmasından önceki süreçte eserin durumunu ifade etmek üzere “eksik iş” veya “noksan iş” ifadesi kullanılabilir.

Yargıtay ...

Mezkur Yargıtay Kararını da esas alarak eksik işi değerlendirdiğimiz de eserin oran itibariyle sözleşmeyle belirlenen düzeye gelmemesi şeklinde tanımlamak mümkün olacaktır. Yüklenicinin borçlandığı sonuç olan yapım işi oran itibariyle % 100 tamamlanmış ise, yüklenici tarafından yapım işinin tamamlanma yükümlülüğü yerine getirilmiş demektedir. O halde bu oranın altında kalan eserin meydana getirilme durumu eksik iş olarak değerlendirilecektir.

Mevzuatımız ve öğretide yapım işininteslim edilmesinin ön koşulu olan eserin tamamlanmış olması (meydana getirilmesi)hali eserin meydana getirilmesi sırasında iş sahibinin talep ettiği değişiklikler de dahil olmak üzere, sözleşmesinde kararlaştırılmış olan bütün işlerin bitirilmesi olmaktadır. Dolayısıyla yüklenicinin teslimi gerçekleştirebilmesi için işin tamamen bitmiş ya da tamamlanmış olması gerekir. Yargıtay'ın yerleşik içtihatlarına göre anahtar teslimi inşaat sözleşmelerinde iskan ruhsatının yüklenici tarafından alınmasının zorunlu olması teslim borcunun ifa edilmesiyle ilgili olduğu halde, iskan ruhsatının alınmadığı hallerde de eser tamamlanmış olabilir. Diğer bir ifadeyle eserin tamamlanması hali yapım işinin % 100 oranında yerine getirilmesi olup, eserin bitmiş sayılmasına engel olmayan küçük çaplı ayıp, kusur ve noksanlar eserin teslimine mani olmaz.

4735 sayılı Kanunda açıkça eserin tamamlanmasından bahsedilmemekle birlikte, “Kanunun Kesin teminat ve ek kesin teminatların geri verilmesi” başlıklı 13 üncü maddesi;

“Taahhüdün, sözleşme ve ihale dokümanı hükümlerine uygun olarak yerine getirildiği…”

Denilerek sözleşmenin imzalanabilmesi için ön şart olarak idareye teslim edilen ve sözleşme ile istenilen yükümlülüklerin yerine getirilmesi halinde iade edilecek olan kesin teminatın iadesinde taahhüdün, sözleşme ve ihale dokümanı hükümlerine uygun olarak yerine getirilmesi şartına yer verilmesi göstermektedir ki kanun koyucu tarafından işin tamamlanmasının sözleşme ve ihale dokümanı hükümlerine uygun olarak yerine getirilmesinin olduğu görülmektedir.

Kaldı ki Yapım İşleri İhaleleri Uygulama Yönetmeliği 8 nolu eki Yapım İşleri Genel Şartnamesinin geçici kabulü düzenleyen 41 inci maddesi birinci fıkrası;

“Taahhüt edilen iş, sözleşme ve eklerinde yer alan hükümlere uygun olarak tamamlandığında yüklenici idareye geçici kabulün yapılması için yazılı olarak başvuruda bulunur….”

Hükmü ile de kanun koyucunun işin tamamlanmasından kastettiği husus açığa kavuşmaktadır.

Şartnamenin anılan maddesi dördüncü fıkrası;

“Kabul komisyonunun oluşturulması ve işyerine gönderilebilmesi, yapılan işin kusurlu ve eksik kısımlarının bedelleri toplamının işin sözleşme bedelinin yüzde beşinden fazla olmamasına bağlıdır. Bu oranı geçmeyen kusur ve eksiklikler, aynı zamanda işin idareye teslimine ve kullanılmasına ve/veya işletilmesine engel olmayacak ve herhangi bir tehlikeye meydan vermeyecek nitelikte olmalıdır”

Hükmünde yer verilen yapılan işin kusurlu ve eksik kısımlarının bedelleri toplamının işin sözleşme bedelinin yüzde beşinden fazla olmaması hali, aynı maddenin birinci maddesi; “Taahhüt edilen iş, sözleşme ve eklerinde yer alan hükümlere uygun olarak tamamlanması” hükmüne aykırı olaraktaahhüt edilen işin, sözleşme ve eklerinde yer alan hükümlere uygun olarak %95 olarak tamamlanması olarak yorumlanamaz.

Şartnamenin geçici kabulün ön şartı olan işin sözleşme ve eklerinde yer alan hükümlere uygun olarak tamamlanması hükmü karşısında işin kusurlu ve eksik kısımlarının bedelleri toplamının işin sözleşme bedelinin yüzde beşinden fazla olmaması hali nasıl anlaşılacaktır?

YİGŞ’ nin taahhüt edilen işin, sözleşme ve eklerinde yer alan hükümlere uygun olarak tamamlanması hükmü ile anlaşılması gereken sözleşme eki proje ve teknik şartnamelerin gereğinin tam olarak yerine getirilmesidir.

Yüklenici taahhüdünü yerine getirirken yapım işinden beklenen faydayı ortadan kaldırmayacak imalat eksiklikleri ve ayıplara neden olabilir. Bu durum yüklenicinin işi tamamlamasına engel nitelikte olmayacaktır.

Şartnamenin 41 inci maddesi birinci fıkrası hükmü ile dördüncü maddesi hükmü beraber değerlendirildiğinde, dördüncü fıkrada yer verilen eksik işler, yüklenici tarafından tamamlanan (meydana getirilen) işin bütününde yer alan tek tek imalatlarda ki eksiklikler olarak kabul edilebilir. Aksi halde tamamlanmamış bir işin tesliminden bahsedilmiş olacaktır ki, bu kabul 4735 sayılı Kanun ve ikincil mevzuat olan Tip Sözleşme, Yapım İşleri Muayene Kabul Yönetmeliğinde açıkça yer verilen “teslim” kavramının öğreti ve Yargı İçtihatlarında yer verilen tanımının kabul edilmemesi sonucunu doğuracaktır.

Kaldı ki, işin %95’lik hali ile tamamlandığı kabulü ile geçici kabul aşamasına gelindiğinde, %95’i tamamlanan işin bütünündeki imalatlarda da eksikliklerin varlığı halinde (% 0,1 dahi olsa) toplam eksiklik %5’ten fazla olacağından bu hali ile işin geçici kabulü yapılamayacaktır.

Ancak, böyle bir durumda yani geçici kabul aşamasında işin %95’inin bitirildiği görüldüğünde, %95’lik kısmın idarenin ondan beklediği faydayı sağladığı kanaatinin hasıl olması halinde, idarece düzenlenecek iş eksiltmesi onayı sonucunda yeni haliyle artık iş tamamlanmış olacağından yani artık iş eksiltme onayı ile yapılan işin oranı %100 olacağından, geçici kabule mani durum ortadan kalkacaktır.

 

IV- ESERİN (YAPIM İŞİNİN) TESLİMİ

1-) 6098 sayılı Türk Borçlar kanununda Teslim

6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 474 üncü maddesi:

“İşsahibi, eserin tesliminden sonra, işlerin olağan akışına göre imkân bulur bulmaz eseri gözden geçirmek ve ayıpları varsa, bunu uygun bir süre içinde yükleniciye bildirmek zorundadır.

Taraflardan her biri, giderini karşılayarak, eserin bilirkişi tarafından gözden geçirilmesini ve sonucun bir raporla belirlenmesini isteyebilir”

Hükmünde “eserin teslimine”, 477 nci maddesi;

“Eserin açıkça veya örtülü olarak kabulünden sonra, yüklenici her türlü sorumluluktan kurtulur; ancak, onun tarafından kasten gizlenen ve usulüne göre gözden geçirme sırasında fark edilemeyecek olan ayıplar için sorumluluğu devam eder.

İşsahibi, gözden geçirmeyi ve bildirimde bulunmayı ihmal ederse, eseri kabul etmiş sayılır.

Eserdeki ayıp sonradan ortaya çıkarsa işsahibi, gecikmeksizin durumu yükleniciye bildirmek zorundadır; bildirmezse eseri kabul etmiş sayılır”

Hükmünde ise “eserin kabulüne” yer verilmiştir.

Borçlar Kanunda yer verilen eserin teslimi yüklenicinin borçlarından biri olup, yüklenici üstlenmiş olduğu yapım işini basiretli bir yüklenicinin göstermesi gereken meslekî ve teknik kurallara uygun ve işsahibinin haklı menfaatlerini de gözeterek sözleşme de yazılı süreyi dikkate alarak zamanında ve eksiksiz iş sahibine teslim etmek zorundadır. O halde “eserin teslimi” tek taraflı ve yüklenicinin yerine getirmesi gereken bir borç olmaktadır.

Yüklenicinin “eseri teslim” borcunun işsahibinde ki karşılığı “eserin kabulü” olmaktadır.

Anılan Kanun maddeleri gereği yüklenici eseri teslim ettiği zaman iş sahibi işlerin olağan akışına göre imkân bulur bulmaz eseri gözden geçirmek ve gideri kendisince karşılanmak şartıyla eserin bilirkişi tarafından gözden geçirilmesini ve sonucun bir raporla belirlenmesini isteyebilir. İş sahibinineseri açıkça veya örtülü olarak kabulünden sonra ise yüklenici her türlü sorumluluktan kurtulur. Ancak işsahibi, eseri gözden geçirmeyi ve ayıplar hakkında bildirimde bulunmayı ihmal eder ve eserdeki ayıp sonradan ortaya çıktığı hallerde gecikmeksizin durumu yükleniciye bildirmez ise eseri kabul etmiş sayılır.

Kanun bilirkişi tarafından gözden geçirme hakkını gideri kendisince karşılanmak şartıyla yükleniciye de sağlamıştır.

 

2-) 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu ve İkincil Mevzuatta Teslim

4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri kanununun 7 nci maddesi (e) bendinde sözleşmenin süresi, (m) bendinde, işinteslim etme ve teslim alma şekil ve şartları, (p) bendinde ise muayene ve kabul işlemlerine ilişkin şartlar sözleşmede yer alması zorunlu hususlar arasında sayılmıştır.

Kanunun “Denetim, muayene ve kabul işlemleri” başlıklı 11 inci maddesi;

“Teslim edilen mal, hizmet, yapım veya yapılan işin muayene ve kabul işlemleri, idarelerce kurulacak en az üç kişilik muayene ve kabul komisyonları tarafından yapılır. Mal veya yapılan iş yüklenici tarafından idareye teslim edilmedikçe muayene ve kabul işlemleri yapılamaz…..”

Hükmü ile yapım işinin muayene ve kabul işlemlerinin yapılabilmesi, yüklenici tarafından yapım işinin teslim şartına bağlanmıştır.

4735 sayılı Kanunun sözleşmede bulunmasını zorunlu saydığı teslim etme ve teslim alma şekil ve şartları ile muayene ve kabul işlemleri hususları ikincil mevzuat olan ve 4734 sayılı Kanunun 53 üncü maddesine dayanılarak Kamu İhale Kurulunca hazırlanarak yayımlanan Yapım İşleri İhaleleri Uygulama Yönetmeliği 7 nolu eki “Yapım İşlerine Ait Tip Sözleşme” nin “Teslim, muayene ve kabul işlemlerine ilişkin şartlar” başlıklı 19.1 inci maddesinde;

“İşin teslim etme ve teslim alma şekil ve şartları ile kısmi kabul, geçicive kesin kabul işlemleri Yapım İşleri Genel Şartnamesi hükümlerine göre yürütülür”

Şeklinde düzenlenmiş ve Yapım İşleri Genel Şartnamesine atıf yapılmıştır.

Yapım İşleri İhaleleri Uygulama Yönetmeliği 8 nolu eki Yapım İşleri Genel Şartnamesinin 41 inci maddesinde geçici kabul, 44 üncü maddesinde ise kesin kabul işlemlerine yer verilmiş olup, geçici kabulü düzenleyen 41 inci maddesi birinci fıkrasında ise;

“Taahhüt edilen iş, sözleşme ve eklerinde yer alan hükümlere uygun olarak tamamlandığında yüklenici idareye geçici kabulün yapılması için yazılı olarak başvuruda bulunur….”

Denilerek geçici kabulün yapılabilmesi için taahhüt edilen işin sözleşme ve eklerinde yer alan hükümlere uygun olarak tamamlanmasının gerekliliği belirtilmiştir.

Kaldı ki, 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu kapsamındaki idarelerin 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanununun 11 inci maddesi uyarınca kuracakları muayene ve kabul komisyonlarının kuruluş ve çalışma esasları ile muayene ve kabul işlemlerinde uygulanacak usul ve esasları düzenleyen Yapım İşleri Muayene ve Kabul Yönetmeliğinin “Amaç ve kapsam” başlıklı 1 inci maddesinde de;

“……4734 sayılı Kamu İhale Kanunu kapsamındaki idarelerin, bu Kanun hükümlerine göre yaptıkları ihaleler sonucunda teslim edilen yapım işlerinin muayene ve kabul işlemleri için….”

Denilerek yapım işinin teslimi halinde muayene ve kabul işlemlerinin yapılabileceği açıkça belirtilmiştir.

Yukarıda yer verilen mevzuatın tamamında yapım işlerinde muayene kabul işlemlerinin yapılabilmesinin ön şartı olarak eserin (yapım işinin) yüklenici tarafından işsahibine teslim edilmesi zorunlu kılındığı görülmektedir.

4735 sayılı kanun kapsamında yapılan yapım işlerinde kullanılması zorunlu tip sözleşmede teslim, muayene, kabul işlemlerine ilişkin şartlarda atıf yapılan ve ihale dokümanları arasında öncelik sıralamasında birinci doküman olarak yer verilen Yapım İşleri Genel Şartnamesinde 4735 sayılı Kanun, Yapım İşlerine Ait Tip Sözleşme, Yapım İşleri Muayene ve Kabul Yönetmeliği, 6089 sayılı Türk borçlar Kanunu ile Yargı içtihatlarında yer verilen ve öğretide kabul edilen “teslim” kavramına yer verilmediği halde, 41 inci madde de yukarıda tanımlanarak anlatılan “teslim”;

“Taahhüt edilen iş, sözleşme ve eklerinde yer alan hükümlere uygun olarak tamamlandığında ….”

Şeklinde adı konulmadan yer almıştır.

Yukarıda teslim-tesellüm-kabul için yapılan açıklamalar Şartnamede iki aşamalı olarak 41 inci madde de geçici kabul, 44 üncü madde de ise kesin kabul olarak düzenlenmiş olup; Şartname ile adı konulmasa dahi eserin (taahhüt edilen işin) sözleşme ve eklerinde yer alan hükümlere uygun olarak tamamlanması ile kabul aşamasına geçileceği açıkça belirtilmiştir.

 

3-) Yargı Kararları ve Öğretide Teslim

...

V- SONUÇ

Müteahhidin eseri teslim borcunun karşılığı, iş sahibinin eseri kabzetme, yani fiilen teslim alma (tesellüm) borcudur. Teslim ve tesellüm kavramları birbirine sıkı surette bağlı olan iki kavram olup, aynı olayın sözleşmenin tarafları olan yüklenici ve işsahibi açısından farklı şekilde ifade edilmesi olmasına karşın eserin kabulühukuki bir terim olarak tesellümden farklı sonuçlar doğuran bir kavram olmaktadır.

Tesellüm eserin işsahibi tarafından kullanılmak üzere maddi olarak teslim alınması ya da eserin tamamlandığına ilişkin açıklamanın iş sahibine ulaşmasıyla gerçekleşir. Eserin iş sahibi tarafından teslim alınması 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 477 nci maddesi anlamında eserin iş sahibi tarafından kabul edildiği anlamına gelmez. Eserin teslim alınması için iş sahibinin eseri teslim almasıyla bağlantılı hukuki sonuçların meydana gelmesine yönelmiş özel bir teslim alma iradesine sahip olmasına gerek olmadığı halde; Türk Borçlar Kanununun 477 nci maddesi anlamında eserin kabulü, müteahhidin imal ettiği eserin sözleşmeye uygun ve ayıpsız olduğu konusunda iş sahibinin iradesini açıklaması anlamını taşır.