Yapı Denetim Görevlilerinin İnşaat Sürecinde Karşılaştıkları Sorunlara Yönelik Örnek Olay İncelemesi ve Değerlendirmeler

Yapım İşleri Hakediş Ödemeleri
Yapı Denetim Görevlilerinin İnşaat Sürecinde Karşılaştıkları Sorunlara Yönelik Örnek Olay İncelemesi ve Değerlendirmeler
Özeti :

Yapı denetim görevlileri, yapım işlerinin kontrollük hizmetlerini idare adına yerine getiren kişilerdir. Bu kişiler süreçte önemli sorunlarla karşılaşabilmektedirler. Bazıları yazı konusu yapılmıştır.

  İhale ve mali konularda DANIŞMANLIK ve EĞİTİM talepleriniz için iletişime geçmek üzere lütfen TIKLAYINIZ

İstanbul Anadolu Yakası Adliye Binası yapım işinde ihale öncesi ve sürecinde karşılaşılan sorunlar ile sözleşme sürecinde karşılaşılan sorunlar yüksek lisans tez konusu olmuştur. Söz konusu tezde bu sorunlardan bazıları alt başlıklar altında ele alınmış olup, bizlere fikir vermesi açısından önemlidir.

Yazımızda tezden alıntılar yapılacak, karşılaşılan sorunlara yönelik olarak bazı değerlendirmelerde bulunulacaktır.

Tez Alıntısı:

“1. İhale Öncesi Çalışmalardaki Eksiklikler

İnşaatın ihalesi tamamlandıktan sonra, müteahhit firma idarenin yaklaşık maliyet dosyalarını kaynak göstererek, ihaleye temel teşkil eden yaklaşık maliyetin yanlış hesaplandığını bu sebeple, bu yaklaşık maliyete göre hazırlanan ve aslında bir ödeme cetveli olan pursantajların hatalı olduğu iddia edebilmektedirler. Bu iddiaya dayandırılarak gerçekte yaptığı imalatın karşılığını alamadığını belirtirler.

İhaleye kadar gizli kalması gereken hesaplanan yaklaşık maliyet değerlerine müteahhit firmaların ulaştıkları ve buna göre bir teklif verdikleri durumlarda olmaktadır.

Kamu yatırımlarının en büyük sorunlarından biri, müteahhit firmaların bire bir metraj yapıp, buna dayanan yaklaşık maliyetlerini hesaplamadan ihaleye, alınan bu kanun dışı bilgiler ışığında teklif vermeleridir.

İdareyi yetkili kılan kanun, fiyat araştırmasının özenle yapılmasını istese de, ihaleye çıkan kurum ve çalışanları, metrajları yürürlükte olan birim fiyat kitapçığında açıklanan değerlerle çarpmak suretiyle yaklaşık maliyeti tespit etmektedirler. Piyasa araştırmasına gereken özen verilmediği için, yaklaşık maliyetin piyasa şartlarını yansıtma özelliği eksik kalmaktadır. Bu özellikten yoksun kalmasının nedeni bazı imalat kalemlerinin birim fiyat kitapçığına çok yüksek yada çok düşük fiyat ile girmesidir.

Yaklaşık maliyetin eksiksiz hazırlandığı durumlarda ortaya ikinci bir sorun olarak ödenek sorunu çıkmaktadır. İdareler %10 şartını sağlamak için, mevcut ödeneklerine uygun olarak yaklaşık maliyetlerinde düzeltmelere yada eksiltmelere gitmektedir.

İstanbul Anadolu Yakası Adliye Binası İnşaatının, yaklaşık maliyet tutarında da benzer bir düzenleme yapıldığını bilmekteyiz. Ancak yaklaşık maliyetin gizli kalma prensibine göre bu düzeltme hakkında ayrıntılı bilgi veremeyeceğiz.

Yaklaşık maliyette yapılan bu değişiklik eşik değerine de etki etmektedir, bu da ihalenin nihai sonucu üzerinde doğrudan etkili olmuştur. İhaleye katılan birçok firmanın teklifinin yüksek kalmasına neden olduğunu düşünmekteyim.

Ödeneğe göre yaklaşık maliyet ayarlanması uygulaması, kamu kuruluşlarında yapılan yanlış uygulamalardan biri olarak devam etmektedir.”

Değerlendirmeler

Tezde güzel tespitler, hatalı değerlendirmeler ve zaman içerisinde mevzuatta yapılan düzenlemelerle değişen hususlar bulunmaktadır. Öncelikle yaklaşık maliyetin gizliği ilkesi ihale sürecine yönelik olup, sonradan yaklaşık maliyetin açıklanmasına veya ifşa edilmesine engel bir durum bulunmamaktadır.

Birim fiyat kitaplarının piyasa şartlarını yansıtmaması ve bu sebeplerle tekliflerin yaklaşık maliyetlerden hayli farklı olması yaygın bir durumdur. Burada idarelerin ödeneklerin altında kalma düşünceleri de tabiki olabilmektedir.

İlave olarak, pursantajlar hangi iş kapsamında ne ödeme yapılacağına yönelik belgelerdir. Yaklaşık maliyetlerden hareketle hazırlanırlar. Yüklenicilerin yaklaşık maliyet hatasını gerekçe tutmak suretiyle talepte bulunmalarının yeni ihale mantığı içerisinde olanaklı olamayacağı değerlendirilmektedir. Bu noktada yargı kararları da yaygınlaşmış ve hem idareler hem de yükleniciler nezdinde bu sorun netliğe kavuşmaya başlamıştır.

Tez Alıntısı:

“3 Sözleşmenin Uygulanmasında Tespit Edilen Eksiklikler

… Ancak yüklenici firma veya firmalar işi aldıktan sonra, projeye ve özellikle kazı alanına itiraz etmektedirler.

Kazı klaslarının yanlış olduğu, projede hataların bulunduğunu veya projedeki malzemelerin piyasa şartlarında temini hakkındaki güçlükler üzerine itirazlarda bulunmaktadırlar.

Bu itirazlar dilekçe boyutunda kontrol heyetine veya genel müdürlük makamına iletilmekte, idarenin sözleşme ile net olarak açıklanmış olan bu konularda cevap vermesi ve yeniden yorum yapması konusunda baskı yapılmaktadır.

İdare veya idarelerin sözleşme maddeleri bu kadar açık ve net iken gösterecek oldukları tolerans, idare aleyhine sonuçlanmakta ve sözleşmenin küçük bir noktadan da olsa delinmesine, yüklenicinin değişiklik taleplerinin devam etmesine neden olmaktadır.

4734 sayılı Kamu İhale Kanunu çerçevesinde, inşaatımızın anahtar teslimi götürü bedel usulü ile sözleşemeye bağlanmasında ki en önemli sebep, ilerde yüklenicinin itiraz ve taleplerinin önüne geçmek, işin projesine yüklenicinin teklif vermesini sağlamaktı. Kanunun bu temel mantığı, uygulama sırasında gerçekleşen yanlış yorumlar ve yükleniciye destek olma içgüdüsü sebebiyle zarara uğramaktadır.”

Değerlendirme

İdarelerde yüklenici lehine değerlendirmelerin yapıldığı bilinmekte, hatta bu noktada iş artışı veya yeni birim fiyatlarla veyahut proje değişiklikleri ile yüklenicilerin korunmaya çalışıldığı gözlemlenmektedir. Bu sebeple de ihaleler yaklaşık maliyetin çok altında alınabilmektedir.

Ancak, bu sebep, anahtar teslimi götürü bedel yapım işlerinde, ihale konusu işin tamamlanması için proje değişikliği yapılmasına engel olmadığı gibi, ihale mevzuatının doğru yorumlanması halinde tarafların haklarının alınmasına da engel olmayacaktır.

Anahtar teslimi götürü bedel ihalelerde de değişiklik yapılabilir, iş artışı olabilir, proje değişikliği yapılabilir. İlave olarak yüklenicilerin tekliflerini projeye ve mahal listesine verdikleri de dikkatlerden kaçırılmadan yorumlamaların yapılması önem arz etmektedir.

Tez Alıntısı:

“5. Malzeme Seçimlerindeki Eksiklikler

Sözleşme hükümleri incelendiğinde yapı denetim görevlisinin malzeme seçimleri noktasında tam yetkili kılındığı görülmektedir. Ancak uygulama bu şekilde olmamaktadır.

Yüklenici herhangi bir imalat ile ilgili olarak, gerekli malzeme için bir firma ile anlaşmaktadır. Malzemelerin siparişleri verilmekte hatta inşaata getirtilmektedir. Bu sırada sözleşme hükümlerini sağlamak için 3 firmayı idareye sunmaktadır. İdarenin çok nadir durumlar dışında yüklenicinin anlaştığı yada dosyada sunduğu 3 firmayı tamamen reddetme yada değiştirmesi söz konusu olmamaktadır.

Sözleşme maddelerinde belirtildiği gibi, en az 3 adet malzeme idarenin onayına sunulup, idarenin onayladığı firma yada firmalar ile yüklenicini bağlantı yapması şeklinde bir uygulama genel itibariyle olmamaktadır.

Sorumluluk alanları içinde olan bu malzeme seçimi ve malzeme onay dosyasının hazırlanması işi, aslında malzeme tasdiği noktasına indirgenmektedir. Yapı denetim görevlileri yüklenicinin seçtiği ve onayladığı malzemeyi tasdik etmektedir.”

Değerlendirme

Kontrol teşkilatı yapım işlerinde çok ama çok önemli rol oynamaktadır. Tezde de ifade edildiği üzere, kontrol teşkilatının mevzuattan kaynaklı yetkilerini kullanmaması inşaatta kalite eksikliğine neden olmaktadır. Bu eksikliğin en büyük sebeplerinden bir tanesi de malzeme kalitesinde ortaya çıkan eksikliklerdir.

Tezde ifade edilen konuya yönelik olarak, kontrol teşkilatının gerekli eğitimleri alması gerekmekle birlikte, sadece eğitimlerin verilmesi yeterli olmamakta, aynı zamanda bu kişilerin görevlerini bağımsız ve objektif yapmasına imkan sağlayacak mekanizmalara da ihtiyaç duyulmaktadır.

Kaynak: Karanis, Ahmet; 4734 sayılı Kamu İhale Kanununa Göre İhalesi Gerçekleştirilen Bir Yapım Projesine, Mevzuat ve Uygulamalarda Yaşanılan Sorunların Tespiti ve Çözüm Önerileri, Yüksek Lisans Tezi, İstanbul Üniversitesi -Fen Bilimleri Enstitüsü