İş Kazalarının Tespiti ve Sosyal Güvenlik Sistemindeki Yeri

Sosyal Güvenlik - Personel İş Mevzuatı
İş Kazalarının Tespiti ve Sosyal Güvenlik Sistemindeki Yeri
Özeti :

Bu yazımızda iş kazasının tanımı ve iş kazası sigortası uygulanan sigortalılar belirtildikten sonra, iş kazası vakalarının tespitinin ne şekilde yapıldığı hususu Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından son olarak yayımlanan 10.06.2014 tarih 2014/16 sayılı “İş Kazası ve Meslek Hastalıkları Vakalarının Soruşturulması Hakkında” konulu genelge çerçevesinde izah edilmeye çalışılacaktır.

  İhale ve mali konularda DANIŞMANLIK ve EĞİTİM talepleriniz için iletişime geçmek üzere lütfen TIKLAYINIZ

SOSYAL GÜVENLİK SİSTEMİMİZDE İŞ KAZALARININ TESPİTİ

 

1. GİRİŞ

2014 yılı ne yazık ki benliklerimizde iş kazaları açısından önemli derecede sarsıcı etki bıraktı. Özellikle madencilik sektöründe…13 Mayıs 2014 Salı günü Manisa’nın Soma ilçesinde meydana gelen maden kazası, Türkiye ve dünyada tarihin en büyük iş kazalarından biri olarak kayıtlara geçti. Bu kazada 301 vatandaşımız yaşamını yitirirken birçok vatandaşımız da yaralandı. Ve yıl sonu gelirken bir acı haberde Konya Ermenek’ten geldi.

Özellikle Soma’da meydana gelen kaza toplumun dikkatini iş kazalarına bir kez daha yöneltti. Sosyal Güvenlik Kurumu istatistiklerine göre 2012 yılında ülkemizde 74.871 kişi iş kazası geçirirken, bu kişilerden 745 kişi maalesef iş kazası sonucu hayatını kaybetmiştir.[1] Bu rakamlar kayıtlı iş kazası rakamları olup birde kayıt dışı çalışanlar göz önünde bulundurulduğunda olayın vahameti ortadır.

Mesleki risk sigorta kolu kapsamında değerlendirilen iş kazalarının, soruşturulma süreci sigortalılar işverenler ve uygulayıcılar açısından önem taşımaktadır.

Sosyal Güvenlik Kurumu, iş kazası geçiren sigortalıya sağlık yardımında bulunmakta ve kendisine ve hak sahiplerine çeşitli ödemeler yapmakta ve yaptığı harcamaları/uğradığı zararları kusurlu gördüğü işveren ve üçüncü kişilere rücu edebilmektedir.

Bu yazımızda iş kazasının tanımı ve iş kazası sigortası uygulanan sigortalılar belirtildikten sonra, iş kazası vakalarının tespitinin ne şekilde yapıldığı hususu Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından son olarak yayımlanan 10.06.2014 tarih 2014/16 sayılı “İş Kazası ve Meslek Hastalıkları Vakalarının Soruşturulması Hakkında” konulu genelge çerçevesinde izah edilmeye çalışılacaktır.

 

2. İŞ KAZASI NEDİR?

İş kazasının tanımı 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun (bundan sonra “Kanun” olarak ifade edilecektir) 13. maddesinde yapılmıştır. Buna göre iş kazası;

“a) Sigortalının işyerinde bulunduğu sırada,

b) İşveren tarafından yürütülmekte olan iş nedeniyle sigortalı kendi adına ve hesabına bağımsız çalışıyorsa yürütmekte olduğu iş nedeniyle,

c) Bir işverene bağlı olarak çalışan sigortalının, görevli olarak işyeri dışında başka bir yere gönderilmesi nedeniyle asıl işini yapmaksızın geçen zamanlarda,

d) Bu Kanun’un 4. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamındaki emziren kadın sigortalının, iş mevzuatı gereğince çocuğuna süt vermek için ayrılan zamanlarda,

e) Sigortalıların, işverence sağlanan bir taşıtla işin yapıldığı yere gidiş gelişi sırasında, meydana gelen ve sigortalıyı hemen veya sonradan bedenen ya da ruhen özre uğratan olaydır.” Şeklinde tanımlanmıştır.

Buna göre, bir olayın iş kazası olup olmadığı SGK tarafından değerlendirilebilmesi için öncelikle İş kazası geçiren kişinin,

-Sigortalı olması,

-Mutlaka bir olay ile karşılaşmış olması,

-Meydana gelen olay nedeniyle bedenen veya ruhen özre uğraması,

hallerinin bir arada bulunması gerekmektedir. Bu hal ve durumlardan bir tanesinin bulunmaması durumunda meydana gelen bir olayın iş kazası olarak nitelenmesi mümkün bulunmamaktadır.

İş kazası sigortası hükümleri Kanunun 4. maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (b) bendi ile 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (a), (b), (c), (e) ve (g) bentlerinde sayılan sigortalılar ile Kanuna eklenen Ek 5 inci maddenin dördüncü fıkrasında belirtilen tarım veya orman işlerinde hizmet akdiyle süreksiz olarak çalıştırılan sigortalılar için geçerlidir. İş kazasına tabi sigortalılar dışındaki diğer sigortalılar ile sigortalı sayılmayanlara iş kazası hükümleri uygulanması söz konusu değildir.

Ayrıca, bir olayın iş kazası olup olmadığının tespiti sırasında öncelikle ortaya çıkmış bir olayın mevcut olması ve olay ile netice arasında mutlaka bir ilişkinin bulunması, diğer bir deyimle ortaya çıkan olayın nedeni ile sonucu arasında bir ilişkinin kurulması gerekmektedir.

Kanunun 13 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi hükmüne göre sigortalının işyerinde bulunduğu sırada meydana gelen bir olay, yapılan işle ilgili olup olmadığı aranmaksızın iş kazası sayılmaktadır.

Buna göre, iş kazası adından da anlaşılacağı gibi sigortalının yaptığı işle ilgili olarak, işin yürütümü sırasında meydana gelen olayı ifade etmekte ise de, kanun koyucu bu konuda sigortalıların lehine olmak üzere, yapılan işle ilgisi olmayan bazı hal ve durumlarda ortaya çıkan olayları aşağıda açıklandığı şekilde, iş kazası kapsamına almış bulunmaktadır.

Bu nedenle, öncelikle yürütülen işle ilgisi olmayan hal ve durumların Kanunun 11 inci maddesinde yer verilen işyeri tanımında yer alan, sigortalı sayılanların maddî olan ve olmayan unsurlar ile birlikte işlerini yaptıkları yerler olarak tanımlandığı dikkate alınarak işyerinde üretilen mal veya verilen hizmet ile nitelik yönünden bağlılığı bulunan ve aynı yönetim altında örgütlenen işyerine bağlı yerler, dinlenme, çocuk emzirme, yemek, uyku, yıkanma, muayene ve bakım, beden veya meslek eğitimi yerleri, avlu ve büro gibi diğer eklentiler ile araçlar da meydana gelen bir olayın bu çerçevede iş kazası yönünden değerlendirilmesi gerekmektedir.

İş Kazalarına Yönelik Örnekler:

Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında sigortalı olanlardan; tarlada bulunduğu sırada yıldırım düşmesi sonucu ölümü veya yaralanması, seyyar satıcının müşteri ile tartışması sonucu yaralanması, taksicinin takside yaralanması vb. olayların iş kazası olarak kabul edilmesi,

Bir hizmet akdine istinaden kamyon, at arabası, sandal gibi taşıtlarda çalışan sigortalılar ile Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında sigortalı olanlardan işleri dolayısıyla bu araçlarla çalışanların bu araçlarda geçirecekleri kazaların da iş kazası sayılması,

Gerekmektedir.

-Kanunun 4 üncü maddesinin (a) ve (b) fıkrası kapsamında çalışan sigortalıların işyerinde bulunduğu sırada, meydana gelen herhangi bir olayın yapmakta oldukları işle ilgili olup olmadığına aranmaksızın iş kazası sayılmaktadır.

1: Bir inşaat işyerinde çalışan sigortalının işyerine ait yemekhane olarak kullanılan barakada öğle yemeği için bulunduğu sırada çıkan fırtına sebebiyle yemekhanenin çatısının çökmesi sonucu, enkaz altında kalarak uğradığı kazanın,

2: Sigortalının, işyeri yatakhanesinde yattığı sırada yatakhanede bulunan sobadan zehirlenmesi olayının,

3: Bir otel sahibi sigortalının ve otelin yemekhanesinde çalışan sigortalının serinlemek amacıyla girdiği otelin havuzunda boğulması olayının,

4: Bir fabrika işyerinde çalışan sigortalının, ücretli izinli bulunduğu sırada, (izinli olduğu süre içerisinde işyeriyle olan hukuki ilişkisi, yani hizmet akdi devam ettiği dolayısıyla sigortalılık niteliğini kaybetmemiş olması nedeniyle) aynı fabrikada bulunan arkadaşlarını ziyaret amacıyla geldiği işyerinde ayağının kayarak düşmesi sonucu bacağının kırılması olayının,

5: Kendisine ait tarlada traktörü ile çalışmakta iken traktörün devrilmesi, tarlasında bulunan ağacın altında dinlenme esnasında yılan sokması, yıldırım düşmesi, akaryakıt istasyonunda bulunduğu sırada meydana gelen soygun sırasında yaralanması olayının,

İş kazası sayılması gerekir.

Öte yandan, kamyon, otobüs, motosiklet, at arabası, kamyonet, uçak, gemi, vapur, yat ve sandal gibi taşıtlarda hizmet akdi ile veya kendi adına ve hesabına bağımsız çalışan sigortalıların işyeri sayılan bu araçlarda meydana gelecek olayların iş kazası sayılması gerekmektedir.

 

3. İŞ KAZALARININ SORUŞTURULMASI

Kanun’un 13. maddesinin üçüncü fıkrasında; “Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirilen olayın iş kazası sayılıp sayılmayacağı hakkında bir karara varılabilmesi için gerektiğinde, Sosyal Güvenlik Kurumunun denetim ve kontrol ile yetkilendirilen memurları tarafından veya Bakanlık iş müfettişleri vasıtasıyla soruşturma yapılabilir. Bu soruşturma sonunda yazılı olarak bildirilen hususların gerçeğe uymadığı ve olayın iş kazası olmadığı anlaşılırsa, Sosyal Güvenlik Kurumuca bu olay için yersiz olarak yapılmış bulunan ödemeler, ödemenin yapıldığı tarihten itibaren gerçeğe aykırı bildirimde bulunanlardan, 96. madde hükmüne göre tahsil edilir.” Dördüncü fıkrasında; “İş kazası ve meslek hastalığı bildirgesinin şekli ve içeriği, verilme usûlü ile bu maddenin uygulanmasına ilişkin usûl ve esaslar, Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.” hükümleri öngörülmüştür.

Kanunun bu hükümleri çerçevesinde Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü/Sosyal Güvenlik Merkezlerinin, hangi bilgi ve belgenin bulunması durumunda, soruşturma ve denetime gitmeden bir olayı iş kazası sayıp saymayacağına karar verebileceği, hangi olaylar için soruşturma yapılacağı, iş kazası soruşturmasının amacı, Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirilen hususların gerçeğe uymadığının ve iş kazası olmadığının anlaşılması halinde gerekli yaptırımların ne olduğu hususları Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği’nin 37. maddesinde belirtilmiştir.[2]

Söz konusu maddeye göre işverence düzenlenen iş kazası bildirgesi ve eki belgelerden veya kamu idarelerinin görevleri gereği düzenlemiş olduğu belge ve tutanaklardan yeterli bilginin mevcut olduğu tespit edilirse ayrıca bir soruşturma ve denetime gidilmeden olayın iş kazası sayılıp sayılmayacağına ilgili Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü/Sosyal Güvenlik Merkezi tarafından karar verilebilecek, Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğüne/Sosyal Güvenlik Merkezine sunulan belge ve bilgiler çerçevesinde karar verilemeyen, şüpheli görülen, tereddüt edilen, maluliyet veya ölümle neticelenen, büyük mali yük getiren iş kazaları için ise bakanlık iş müfettişleri, sosyal güvenlik müfettişleri marifetiyle soruşturma yoluna gidilebilecektir.

 

4. İŞ KAZALARI NASIL TESPİT EDİLİR?

10.06.2014 tarih 2014/16 sayılı Genelge’de, iş kazalarının soruşturulma süreci ayrıntıları ile açıklanmış bulunmaktadır. İş kazası olaylarının soruşturulma sürecinde en başta gelen husus, kazanın iş kazası olup olmadığının tespitinin yapılmasıdır. Bu tespit daha önce Sosyal Güvenlik Kurumunun denetim ve kontrol ile görevli memurları olan müfettiş ve denetmenler vasıtasıyla yapılmakta iken yapılan değişiklik sonrası şuanda Sosyal Güvenlik İl Müdürlükleri /Sosyal Güvenlik Merkezleri bünyesinde bulunan/oluşturulan kısa vadeli sigorta servisleri ve iş kazası tespit komisyonlarınca yapılmakta komisyonca karar verilememesi halinde ise dosya Rehberlik ve Teftiş Başkanlığına iletilmekte ve soruşturma Sosyal Güvenlik Kurumu müfettişlerince yapılarak sonuçlandırılmaktadır.

Diğer taraftan iş kazası olaylarından soruşturulması için sosyal güvenlik denetmenlerine 23.07.2013 tarihinden önce intikal ettirilen dosyalardan soruşturmasına başlananlar sosyal güvenlik denetmenlerince, soruşturmasına başlanılmayanlar kısa vadeli sigorta kolları servislerine iade edilerek aşağıda açıklandığı şekilde sonuçlandırılmaktadır.

A- KISA VADELİ SİGORTA SERVİSİNCE TESPİT YAPILMASI

İşveren tarafından sigortalının mensubu olduğu işyerlerince düzenlenen İş Kazası ve Meslek Hastalığı Bildirim Formunun, yine işverence düzenlenecek iş kazası tespit tutanağının, olayın intikal ettiği kolluk kuvvetlerince olay ile ilgili düzenlenecek tutanağın ve tanık ifadelerinin, kamu Sosyal Güvenlik Kurumu ve kuruluşlarında meydana gelen iş kazası dolayısıyla düzenlenen resmi belge, bilgi ve konuyla ilgili düzenlenen tutanak ve raporların incelenmesi sonucu ünitelerin kısa vadeli sigorta servislerince başkaca bir araştırma ve soruşturma yapılıp yapılmadığı aranmaksızın olayın iş kazası olduğuna karar verilebilecektir. Anılan servisin olayın iş kazası olduğu yönünde karar alma yetkisi olduğu gibi, olayın iş kazası olmadığı yönünde karar alma yetkisi de bulunmaktadır. Servis tarafından olay hakkında alınan “iş kazası değildir” kararına sigortalının itiraz etmesi halinde söz konusu vaka bir kez de Komisyonca incelenecek ve Komisyon tarafından karara bağlanacaktır.

B- İŞ KAZASI TESPİT KOMİSYONUNCA TESPİT YAPILMASI

Eldeki bilgi ve belgeler ile kısa vadeli sigorta servislerince tespit yapılamaması durumunda; ilgili sosyal güvenlik il müdür yardımcısı/sosyal güvenlik merkez müdürü, varsa bir Sosyal Güvenlilk Kurumu avukatı ile kısa vadeli sigortalar servis şefinden veya servis sorumlusundan oluşturulacak bir komisyon marifetiyle iş kazası tespiti yapılacaktır.

Komisyonun olayın iş kazası olduğu yönünde karar alma yetkisi olduğu gibi, olayın iş kazası olmadığı yönünde karar alma yetkisi de bulunmaktadır. Komisyonun “iş kazası değildir” kararına sigortalının yeni bilgi ve belgeler ile itiraz etmesi halinde olay Komisyon tarafından yeniden değerlendirilecek, karar verilememesi halinde, karar verilememesinin gerekçeleri belgelendirilmek ve sigortalının itirazına esas olarak sunduğu yeni bilgi ve belgeler de eksiksiz eklenmek suretiyle konu denetim talebi ile Rehberlik ve Teftiş Başkanlığına iletilebilecektir.

Komisyon kararı üzerine sigortalı yargı organlarına başvurabilecektir.

C- DENETİM VASITASIYLA TESPİT YAPILMASI

Oluşturulan Komisyon tarafından da kazanın iş kazası olduğuna ya da olmadığına karar verilememesi halinde ise söz konusu olay belgeleri ve gerekçeleri ile birlikte soruşturulmak üzere Rehberlik ve Teftiş Başkanlığının ilgili Grup Başkanlığına intikal ettirilecektir.

Rehberlik ve Teftiş Başkanlığının ilgili Grup Başkanlığına intikal ettirilen dosya havale edilen Sosyal Güvenlik Kurumu müfettişi tarafından sonuçlandırılmaktadır.

 

5.SONUÇ

Hiçbir çalışanın ve işverenin başına gelmesini istemediği bir durum olan iş kazası bir realite olarak kaşımızda durmaktadır. Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından son olarak yayımlanan 10.06.2014 tarih 2014/16 sayılı genelgede iş kazalarının soruşturulma süreci ayrıntıları ile açıklanmıştır. İş kazalarının soruşturulma sürecince en başta kazanın iş kazası olup olmadığının tespitinin yapılması gerekmektedir. İş kazası tespiti daha önce Sosyal Güvenlik Kurumunun denetim ve kontrol ile görevli memurları olan müfettiş ve denetmenler vasıtasıyla yapılmakta iken yapılan değişiklik sonrası şuanda Sosyal Güvenlik İl Müdürlükleri Sosyal Güvenlik Merkezleri bünyesinde bulunan/oluşturulan kısa vadeli sigorta servisleri ve iş kazası tespit komisyonunca yapılmakta komisyonca karar verilememesi halinde ise dosya Rehberlik ve Teftiş Başkanlığı’na iletilmekte ve soruşturma Sosyal Güvenlik Kurumu müfettişlerince yapılarak sonuçlandırılmaktadır.

Sonuç olarak iş kazası, sonuçları itibariyle çok ağır mağduriyetlerin oluşması ve çok ağır bedellerin ödenmesi ihtimallerini ihtiva eden ciddiye alınması gereken bir olaydır. Bu bağlamda işverenlerimizin ilgili yasaların emrettiği yükümlülükleri; işyerinde gereken önlemleri almak, işçileri düzenli olarak eğitime tabi tutmak gibi çeşitli yükümlükleri eksiksiz olarak yerine getirmeleri büyük önem arz etmektedir.

İş kazalarının çekilen acı ve sıkıntıların yanı sıra işçi, işveren, işletme ve ülke ekonomisine büyük maliyetleri bulunmaktadır. Ülkemizde iş kazaları önemli bir sorun olarak gündemdeki yerini korumakta olup, her yıl yüz binlerce iş kazası oluşmakta ve bunun sonucunda binlerce ölüm ve yaralanma ile büyük maddi kayıplar meydana gelmektedir. Bu nedenle iş kazalarının oluşmasını önleyecek güvenlik önlemlerinin alınmasına her zaman öncelik verilmelidir. Unutulmamalıdır ki, önlemek ödemekten daha ucuz ve insancıl bir davranıştır. Günümüzdeki bilimsel ve teknolojik gelişmelerin yarattığı olanaklar kullanılarak işyerlerindeki tehlike ve risklerin giderilmesi, sağlıklı ve güvenli işyerleri oluşturularak iş kazalarının önlenmesi mümkündür.

 

[1] http://www.sgk.gov.tr/wps/portal/tr/kurumsal/istatistikler/sgk_istatistik_yilliklari, (Erişim: 09.07.2014)

[2] İlgili yönetmelik 12.05.2010 tarih ve 27579 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.