Hizmet Sözleşmelerinde İş Artış ve Eksilişleri

Hizmet Alımları İş Artışı / İş Eksilişi
Hizmet sözleşmelerinde iş artış ve eksilişleri
Özeti :

İş artış ve eksilişlerine yönelik 4735 sayılı Kanunun 24 üncü maddesindeki hüküm çerçevesinde genel değerlendirmeler yapılmış ve iş eksilişlerinde ödenecek tazminata yönelik açıklamalara yer verilmiştir.

  İhale ve mali konularda DANIŞMANLIK ve EĞİTİM talepleriniz için iletişime geçmek üzere lütfen TIKLAYINIZ

Hizmet alımlarında iş artışı nasıl yapılır?

Hizmet alımlarında iş artışı oranı?

Hizmet alımlarında iş artışı hesaplama?

Hizmet alımlarında iş artışı örneği?

 

4735 sayılı Kanunun 24 üncü maddesine göre;

“Mal ve hizmet alımlarıyla yapım sözleşmelerinde, öngörülemeyen durumlar nedeniyle bir iş artışının zorunlu olması halinde, artışa konu olan iş;

a) Sözleşmeye esas proje içinde kalması,

b) İdareyi külfete sokmaksızın asıl işten ayrılmasının teknik veya ekonomik olarak mümkün olmaması,

Şartlarıyla, anahtar teslimi götürü bedel ihale edilen yapım işlerinde sözleşme bedelinin % 10'una, birim fiyat teklif almak suretiyle ihale edilen mal ve hizmet alımlarıyla yapım işleri sözleşmelerinde ise % 20'sine kadar oran dahilinde, süre hariç sözleşme ve ihale dokümanındaki hükümler çerçevesinde aynı yükleniciye yaptırılabilir.

Birim fiyat sözleşme ile yürütülen yapım işlerinde, Bakanlar Kurulu bu oranı sözleşme bazında % 40’a kadar artırmaya yetkilidir.

İşin bu şartlar dahilinde tamamlanamayacağının anlaşılması durumunda ise artış yapılmaksızın hesabı genel hükümlere göre tasfiye edilir. Ancak bu durumda, işin tamamının ihale dokümanı ve sözleşme hükümlerine uygun olarak yerine getirilmesi zorunludur.”

İş artışı sözleşme bedelinin üstünde bir bedelle işin gerçekleştirilmesi halidir. Yani, yükleniciye ödenecek ilk sözleşme bedelinin artırılmasıdır.

Bu hükümler gereğince, götürü bedel teklif almak suretiyle ihale edilen hizmet alım ihalelerinde iş artışı yapılabilmesi mümkün değildir. Birim fiyat teklif alınarak ihale edilen işlerde ise sözleşme bedelinin % 20’ sine kadar iş artışı yapılabilecektir. İhale süresince iş artışı yapılması düşünülüyorsa, ihalelerin birim fiyatlı olarak yapılması zorunlu olacaktır. Ancak, bazı kalemlerin alımından vazgeçilip yerine, sözleşme bedeli aşılmayacak şekilde, yeni kalemlerin alındığı götürü bedel hizmet alımlarındaki söz konusu uygulama, iş artışı olarak mütalaa edilmeyecektir. Konuyla ilgili detaylı bilgi bu bölümde götürü bedel hizmet alımlarında vazgeçilen hizmet yerine başka hizmetin alınması başlığı altında verilmiştir.

İş artışı mevcut iş kalemlerinde artış şeklinde olabileceği gibi, sözleşmede olmayan bir iş kaleminin gerçekleştirilmesi şeklinde de olabilir. Yeni iş kalemine ihtiyaç duyulması halinde, yeni birim fiyat tespit edilmesi gerekmektedir.

Artışa konu olan işin iş artışı kapsamında değerlendirilebilmesi için öncelikli olarak öngörülemeyen durumun varlığı şarttır. İhale öncesinde zaten belli olan bir işin, ihale sırasında iş artışı yoluyla temin edilebilmesi hukuki olmayacaktır. Örneğin temizlik hizmet alımında 50 kişilik bir ekibe ihtiyaç duyulduğu halde, ihaleye 45 kişi üzerinden çıkılsa ve sözleşme imzalandıktan sonra sayı artırılarak işçi sayısı 50’ye yükseltilmiş olsa, bu durum ihale mevzuatına aykırı bir işlem olarak değerlendirilebilecektir. Ayrıca öngörülemeyen durumun varlığı tek başına yeterli olarak kabul edilmeyecek, artışa konu olan işin hem sözleşmeye esas proje içerisinde olması hem de idareyi külfete sokmaksızın asıl işten ayrılmasının teknik veya ekonomik olarak mümkün olmaması şartları da bir arada aranacaktır. Bu iki şartın her ikisi de meydana gelmediği müddetçe iş artışı yapılamayacaktır. Bu bağlamda, eğer artışa konu olan iş ayrı ihale konusu olabilecek durumda ise, idarenin mevcut sözleşmesinden bağımsız olarak temin edilebilecek bir yapısı bulunuyorsa, bu durumda iş artışı yapılmadan ihtiyaç 4734 sayılı Kanun hükümlerine göre temin edilecektir.

Personel çalıştırılmasına dayalı hizmet alımlarında iş artışı iki türlü olabilir: Bunlardan biri, işin kapsamının genişlemesi nedeniyle işçi sayısında artışa gidilmesi; diğeri ise mevcut işçi sayısında artışa gidilmeden yeni birim fiyat düzenlenerek işçilere fazla mesai yaptırılması veya resmi bayram ve tatil günlerinde işçilerin çalıştırılması.

Hizmetin kapsamının genişlemesi halinde, ilave hizmetin fazla işçi çalıştırılması yerine mevcut işçilere, 4857 sayılı İş Kanunundaki bir işçiye yaptırılabilecek fazla çalışma limitleri de göz önüne alınarak, fazla çalışma yaptırılarak yerine getirilip getirilmeyeceği üzerinde durulmalıdır. Çünkü 4857 sayılı Kanunun 41 inci maddesine göre saatlik fazla çalışma ücreti normal ücretin % 50 fazlası olduğundan, mevcut işçilere fazla çalışma yaptırılması yeni işçi çalıştırılmasına nispeten daha maliyetli olacaktır. Bu sebeple, idarelerin yeni işçi çalıştırmayarak mevcut işçilere fazla mesai yaptırmayı tercih etmesi kamu zararı olarak düşünülebilecek olsa da; 4735 sayılı Kanuna göre idarelerin ve yüklenicilerin sözleşmelerin uygulanmasında eşit hak ve yükümlülüklere sahip olduğu ilkesi ve yüklenicinin yeni işçi bulmak hususunda zorlanamayacağı düşüncesi çerçevesinde, kanaatimizce yeni işçi çalıştırmak yerine mevcut işçilere fazla mesai yaptırılması kamu zararı olarak değerlendirilmeyecektir.

4735 sayılı Kanunun 24 üncü maddesinde “yaptırılabilir” ifadesine yer verildiğinden, iş artışı yapılması tamamıyla idarenin takdirinde olup, yüklenicinin bu hususta bir takdiri bulunmamaktadır. Dolayısıyla,  yüklenicilerin uygulamada rastlanılan düşük fiyatla ihale aldıkları gerekçesiyle iş artışına yanaşmamalarının hukuki bir dayanağı bulunmamaktadır.

İş artışı yapılabilmesinin şartlarından bir tanesi de, yapılacak iş artışı ile işin tamamlanması gerekmektedir. Eğer yapılacak iş artışı ile işin tamamlanması mümkün olamayacaksa bu tür ihalelerde de iş artışı yapılabilmesi olanaklı değildir.

Sözleşme bedelinin altında tamamlanan işlerde iş eksilişi ortaya çıkmaktadır. İş eksilişinin büyüklüğü her ihalede farklılık gösterecektir. Sözleşme bedeline oranla % 20’ye kadar olan iş eksilişlerinde, idareler tarafından yüklenicilere herhangi bir ödemede bulunulmayacaktır. Eğer gerçekleştirilen işin toplam sözleşme bedeline oranı % 80’in altında ise bu tür ihalelerde yüklenici hakkında 4735 sayılı Kanunun 24 üncü maddesine göre işlem yapılacaktır:

“Sözleşme bedelinin % 80'inden daha düşük bedelle tamamlanacağı anlaşılan işlerde, yüklenici işi bitirmek zorundadır. Bu durumda yükleniciye, yapmış olduğu gerçek giderleri ve yüklenici kârına karşılık olarak, sözleşme bedelinin % 80'i ile sözleşme fiyatlarıyla yaptığı işin tutarı arasındaki bedel farkının % 5'i geçici kabul tarihindeki fiyatlar üzerinden ödenir.”

Sözleşme bedelinin % 80’inden daha düşük bedelle tamamlanan işler ifadesinden hareketle, örneğin 50 kişilik bir temizlik işinde, iş eğer 20 kişi ile tamamlanmışsa, iş eksilişinin varlığı kabul edilecektir. İhale konusu işin 50 kişi olması ve 20 kişi ile ihalede kararlaştırılan sayının altında işin gerçekleştirilmesi sebebiyle, sözleşme konusu işin tamamlanmadığı şeklinde bir yaklaşım öne sürülecek olsa da, sözleşme fiyatlarıyla yükleniciye ödenen tutar sözleşme bedelinin % 80’inden az olduğu müddetçe bu maddeye göre işlem yapılması gerekecektir.

Bu durumda yükleniciye sözleşme bedeli ile yapmış olduğu giderler ve “tazminat” olarak ifade edilebilecek bir tür ödeme yapılacaktır. 4735 sayılı Kanunda gerçek giderler ve yüklenici karına karşılık olarak bu tazminatın ödeneceği hükmüne yer verilmiştir. Gerçek giderler yüklenicinin ihaleyi, iş eksilişi ile birlikte, gerçekleştirdiği maliyetler olarak değerlendirilmeyecektir. 24 üncü maddenin son fıkrasında iki virgül arasında ifade edilen “yapmış olduğu gerçek giderler ve yüklenici karına karşılık olarak” ifadesi yüklenicinin iş eksilişinden kaynaklanan zararını yansıtmaktadır. İş eksilişi olan ve zaten ihaleden beklediği faydayı alamayan yükleniciye bir de sadece maliyetlerinin ödenecek olması, taraflar arasındaki eşitlik ilkesine uygun olmadığı gibi, yükleniciyi de zora sokacaktır. Maddenin son fıkrasında bu tazminatın geçici kabul tarihindeki fiyatlar üzerinden ödeneceği ifade edilmekle birlikte, güncellemenin nasıl yapılacağına dair bir belirleme yapılmamıştır. Kanaatimizce, tespit edilecek olan bedel farkı ihale tarihi ile geçici kabul tarihi arasındaki Türkiye İstatistik Kurumu ÜFE Genel Endeksi üzerinden güncelleştirilerek ödenebilecektir.

Örneğin bina temizlik hizmet alım ihalesinde sözleşme bedeli 10.000 TL ve iş 5000 TL’ye tamamlanmışsa, yükleniciye aşağıdaki şekliyle ödeme yapılacaktır:

Yüklenicinin sözleşme fiyatlarıyla alacağı tutar        : 5000 TL

Yüklenici kârı :

(Sözleşme Bedelinin % 80 – Sözleşme Fiyatlarıyla Yapılan

İş Tutarı) x % 5                : (8000 – 5000) x % 5 = 150 TL

Toplam Ödenecek Tutarı  : 5.150 TL

Eğer yüklenici 10.000 TL sözleşme bedeli olan yukarıdaki ihalede, işi 2000 TL’ye gerçekleştirmiş olsaydı kendisine yapılacak ödeme tutarı şu şekilde olacaktı:

Yüklenicinin yapmış olduğu gerçek giderler : 2000 TL

Yüklenici kârı :

(Sözleşme Bedelinin % 80 – Sözleşme Fiyatlarıyla Yapılan

İş Tutarı) x % 5                 : (8000 – 2000) x % 5 = 300 TL

Toplam Ödenecek Tutarı   : 2.300 TL

İş eksilişi olan yukarıdaki örneklerde görüleceği üzere, ihale sözleşme bedelinin ne kadar altında tamamlanmışsa, yükleniciye yapmış olduğu masraflara ve kaybettiği kara ilişkin olarak yapılacak ödeme o oranda, bağlantılı olarak, artmaktadır. Yapılacak olan bu ödemeler tazminat mahiyetinde bulunduğundan dolayı, bu bedellere KDV eklenmeyecektir.