Hizmet Alımlarında Sosyal Güvenlik Kurumunun Yeri

Hizmet Alımları Diğer Mevzuat Analizleri
Hizmet alımlarında Sosyal Güvenlik Kurumunun yeri
Özeti :

Sözleşmeler imzalandıktan sonra bildirimler SGK ya yapılacağı gibi, hakediş ödemelerinden önce SGK dan borcu yoktur ve kesin teminat iade edilirken de SGK dan ilişiksizlik belgesi aranmalıdır.

  İhale ve mali konularda DANIŞMANLIK ve EĞİTİM talepleriniz için iletişime geçmek üzere lütfen TIKLAYINIZ

4734 sayılı Kanun hükümlerine göre ihalesi yapılan ve 4735 sayılı Kanun hükümlerine göre de sözleşmesi imzalanan hizmet alım işleri sosyal güvenlik mevzuatıyla çok yakından ilgilidir.

İşçilerin alacakları ücretlerden izin haklarına kadar, kıdem tazminatlarından saklı haklara kadar idarelerce personel çalıştırılan işlerde sosyal güvenlik mevzuatı ve iş mevzuatı dikkate alınır.

Söz konusu mevzuat sadece işçilik alacaklarında veya haklarında değil, hizmet alım ihalelerinin tamamında çeşitli açılardan dikkate alınır.

5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 90 ıncı maddesine göre;

Prim ve idari para cezası borçlarının hakedişlerden mahsubu, ödenmesi ve ilişiksizlik belgesinin aranması

MADDE 90- (Değişik birinci fıkra: 17/4/2008-5754/54 md.) Kamu idareleri ile döner sermayeli kuruluşlar ve 5411 sayılı Bankacılık Kanunu kapsamındaki kuruluşlar, kanunla kurulan kurum ve kuruluşlar, ihale yolu ile yaptırdıkları her türlü işleri üstlenenleri ve bunların adreslerini onbeş gün içinde Kuruma bildirmekle yükümlüdür.

(Değişik ikinci fıkra: 17/4/2008-5754/54 md.) İşverenlerin hakedişleri, Kuruma idari para cezası, prim ve prime ilişkin borçlarının olmaması kaydıyla ödenir. Kesin teminatları ise ihale konusu işle ilgili olarak Kuruma borçlarının bulunmadığının tespit edilmesinden sonra iade edilir. İşverenlerin, kamu idareleri ile döner sermayeli kuruluşlar, bankalar ve kanunla kurulan kurum ve kuruluşlar nezdindeki her çeşit alacak, teminat ve hakedişleri üzerinde işçi ücreti alacakları hariç olmak üzere yapılacak her türlü devir, temlik ve el değiştirme, Kurum alacaklarını karşılayacak kısım ayrıldıktan sonra, kalan kısım üzerinde hüküm ifade eder.

(Değişik üçüncü fıkra: 17/4/2008-5754/54 md.) Hakedişlerin mahsubu ve ödenmesi ile teminatların prim ve idari para cezası borçlarına karşılık tutulmasına ilişkin işlemlerin usûl ve esasları Bakanlar Kurulunca çıkarılacak yönetmelikle tespit edilir.

(Değişik dördüncü fıkra: 17/4/2008-5754/54 md.) Valilikler, belediyeler, il özel idareleri ve ruhsat vermeye yetkili diğer merciler tarafından, geçici iskân veya yapı kullanma izin belgesi verilmeden önce yapılan inşaat dolayısıyla, diğer kamu idareleri ile döner sermayeli kuruluşlar, kanunla kurulan kurum ve kuruluşlar ve bankaların ise Bakanlar Kurulu kararı ile belirlenecek işlemlerinde Kuruma borçlarının bulunmadığına dair ilgililerden Kurumca düzenlenmiş bir belgenin istenmesi zorunludur.

Bu maddede belirtilen yükümlülükler yerine getirilmeden hak ediş ödenmesi, kesin teminatın iade edilmesi veya geçici iskân izin belgesi ve yapı kullanma izin belgesi verilmesi veya diğer işlemlerin gerçekleştirilmesi hallerinde, ilgililer hakkında genel hükümlere göre idarî ve cezaî işlem yapılır.

(Ek fıkra: 17/4/2008-5754/54 md.) Ülke çapında uygulanan ve özel bir izne veya belgeye dayanmayan genel düzenlemeler hariç olmak üzere, belirli bölgelere veya sektörlere yönelik ya da kamu kurum ve kuruluşları tarafından verilen özel belgelere veya izinlere dayalı olarak kamudan kaynak tahsis edilmesi şeklinde kanun, kararname ve diğer mevzuatla sağlanan araştırma, geliştirme, üretim, yatırım, pazarlama ve benzeri tüm aşamalarda uygulanan devlet yardımı, teşvik ve desteklerin, daha önce başlayıp devam eden nakdi olmayanlar ile kamu kurum ve kuruluşları tarafından proje ve faaliyetleri karşılığında kamu kurum ve kuruluşlarına sağlananlar hariç olmak üzere, verilmesinden önce işverenlerden Kuruma muaccel olmuş prim ve idari para cezası borçlarının bulunmadığına veya tecil ve taksitlendirildiğine ya da yapılandırıldığına dair belge ve bilgilerin istenmesi zorunludur. (Ek cümle: 13/2/2011-6111/43 md.) Devlet yardımı, teşvik ve desteklerden; işverenlerin muaccel prim ve idari para cezası borçları kesilip Kuruma aktarıldıktan sonra, varsa kalan kısmı üzerinden yararlanılabilir. Tecil ve takside bağlanmış ya da yapılandırılmış olan borçlara ilişkin yükümlülüklerin yerine getirilmemesinden dolayı anlaşması bozulanlardan veya bu sebepler dışında söz konusu yardım, teşvik ve desteklerden yararlanmaması gerektiği sonradan anlaşılanlardan, yapılan devlet yardımı teşvik ve destek ödemeleri ilgili mevzuat çerçevesinde müeyyideleri ile birlikte geri alınır. Bu fıkranın uygulanmasına ilişkin usûl ve esaslar Maliye Bakanlığı ile Hazine Müsteşarlığının görüşleri alınarak Kurumca belirlenir.” 

1. Sosyal Güvenlik Kurumuna (SGK) Bildirim Yükümlülüğü

İdareler ihale yoluyla yaptırdıkları her türlü işleri onbeş gün içerisinde SGK’ya bildirmekle yükümlüdürler. SGK’ya yapılacak bildirimlerde temel olarak işi alan yükleniciler ile bu yüklenicilerin tebligat adresleri yer alacaktır.

Bu bağlamda, hizmet alım ihalelerinde de sözleşmenin imzalanmasına müteakip onbeş gün içerisinde SGK’ya ihaleyi alan yüklenicinin ve tebligat adreslerinin bildirilmesi gerekmektedir. Bu bildirim yüklenicinin yapacağı işten veya SGK’yla ilişkilerinden tamamen farklıdır. Yani yüklenicinin gerekli bildirimleri SGK’ya yapmış olması idarelerin bu noktadaki sorumluluklarını ortadan kaldırmamaktadır.

Söz konusu sorumluluğu yerine getirmeyen kişiler hakkında 5510 sayılı Kanunun 102 nci maddesine göre aylık asgari ücret tutarında idari para cezası uygulanır.

SGK’ya gerekli bildirim yapıldıktan sonra SGK tarafından söz konusu bildirim ve yüklenicinin başvurusu da dikkate alınarak işyeri numarası açılır. SGK ilgili idareye başvurunun gelmesinden sonra onbeş gün içerisinde işyeri sicil numarası ve işyerine ilişkin gerekli diğer bilgileri gönderir. İdarede bu bilgileri kendi kayıtları ile karşılaştırır. Eğer kendi kayıtları ile SGK’dan gelen kayıtlar arasında uyumsuzluk söz konusu ise SGK’ya durumu bildirir. Ancak, gelen yazı ile idare kayıtları arasında uyumsuzluk yoksa SGK’ya ikinci bir defa bildirim yapmaya gerek yoktur.

Usul böyle olmakla birlikte, hizmet alım ihalelerinde yüklenicilerin her bir ihale için ayrı işyeri sicil numarası açmadığını ve tek bir numara üzerinden çalışmalarına devam ettiğini görmekteyiz. Bu durum ise çeşitli sorunları beraberinde getirmektedir. Örneğin, 5510 sayılı Kanunun 81 inci maddesine göre Hazinece karşılanan % 5’lik işveren hissesi teşvik uygulamasına, kamu ihalelerinde son verilmiştir. Ancak, uygulamada yüklenicilerin yeni işyeri açmadan, kamudan aldıkları ihalelerde, hizmet alım işinde çalışan kişileri mevcut işyerine kaydettirmek suretiyle bu teşvikten yararlanmaya devam ettiği tespit edilmiştir. Ayrıca SGK’ya yatırılan primlerde de bu sebeple hatalar çıkabilmektedir.

İlave olarak, SGK’ya yapılan bildirim ve neticesinde yapılan kontroller sadece ihale bünyesinde çalışan işçilere yönelik değil aynı zamanda ihaleyi alan yüklenicilerin SGK’ya olan borçlarının da kontrolüne ve tahsiline imkân sağlamaktadır. 

2. Doğrudan Temin Yöntemiyle Yapılan Alımlarda Bildirim Yükümlülüğü

İdarelerce yapılan hizmet alım işlerinde bildirim yükümlülüğü sadece ihaleli işler için getirilmiştir. Bu sebeple doğrudan temin yöntemine göre yapılan hizmet alımlarında idarelerin SGK’ya bildirim yükümlülüğü bulunmamaktadır.

Ancak, idareler doğrudan teminle yapılan alımlarda da bu yönde bir düzenleme koyabilirler ve sözleşme imzalamak veya doküman oluşturmak suretiyle, SGK ile ilişkileri düzenleyebilirler. Doğrudan teminlerde sözleşme yapmak ve bağlı düzenlemeleri bu sözleşmelere koymak idarelerin sözleşme serbestîsi içerisinde değerlendirilebilecek haklarındandır.

Bu bağlamda, doğrudan temin yöntemine göre gerçekleştirilen alımlarda, idareler SGK ilişiksizlik belgesi getirildikten sonra ödemelerin yapılacağına yönelik ifadelerle hizmet işlerini gerçekleştirebilirler. 

3. Hakediş Ödemelerinde ve Kesin Teminatların İadesinde SGK İlişiksizlik Belgelerinin Aranması

Hizmet alım ihalelerinde ödemeler gerçekleştirilirken idarelerce SGK Borcu Yoktur belgesinin, kesin teminatlar iade edilirken de İlişiksizlik Belgesinin aranması gerekir.

5510 sayılı Kanunun 90 ıncı maddesine dayanılarak çıkarılan Sosyal Güvenlik Kurumu Prim ve İdari Para Cezası Borçlarının Hakedişlerden Mahsubu, Ödenmesi ve İlişiksizlik Belgesinin Aranması Hakkında Yönetmeliğin 2 nci maddesinde sadece ihaleli işlerde SGK ilişiksizlik belgesinin aranacağı net olarak hüküm altına alınmıştır. Bu sebeple doğrudan temin yöntemine veya ihale dışı yöntemlere göre gerçekleştirilen alımlarda SGK ilişiksizlik belgesi aranılmayacaktır.

İşverenlerin hakedişleri, SGK’ya idari para cezası, prim ve prime ilişkin borçlarının olmaması kaydıyla ödenir. Kesin teminatları ise ihale konusu işle ilgili olarak Kuruma borçlarının bulunmadığının tespit edilmesinden sonra iade edilir.

Mezkûr Yönetmeliğin 6 ncı maddesine göre hakediş ödemelerinde yapılacak işlemler aşağıdaki gibi olmalıdır:

İdarelerce hakediş ödemesi yapılmadan önce, hizmet alım ihalelerinde, öncelikle SGK’ya yazı ile başvurup borcunun olup olmadığı araştırılmalıdır. SGK yazısı olmadan yükleniciye hakediş ödemesi yapılamaz. İdarelerce bu sorgulama resmi yazı ile yapılabileceği gibi, SGK’ya sorgulama yapmak için başvuruda bulunarak sistem üzerinden de yapılabilir. İdareler sistem üzerinden sorgulama yapabilmek için yetki başvurusunda bulunur ve bu yetkiye binaen yazı ile sorulmadan hakediş ödemesi yapılır.

Yükleniciler tarafından aylık prim ve hizmet belgeleri SGK’ya verilmemiş veya yükleniciler tarafından sigortalı çalıştırılmamasına karşın bu durum dilekçeyle SGK’ya bildirilmemiş ise bu durum SGK tarafından idarelere bildirilir. SGK tarafından bu yönde bildirim yapılması durumunda idarelerce hakediş ödemelerinden yüzde beş oranında kesinti yapılarak hakedişler ödenir. SGK tarafından bu yönde bir bildirim olmadığı müddetçe kesinti yapılmayacaktır.

İdareler tarafından yapılan hakediş ödemelerinde yüklenicinin SGK borcunun olması durumunda, yapılacak kesinti tutarı ödeme belgesinde gösterilir. Ayrıca, hakediş raporunun arka sayfasında da SGK kesintileri bölümünde de bu kesintiye yer verilir. Söz konusu kesinti işin bedelinden ayrıdır ve fatura tutarını azaltmaz. Eğer yüklenicinin hakediş tutarı SGK borçlarını karşılamıyorsa, sonraki hakedişlerde de kalan borç hakedişlerden kesilerek SGK’ya ödenir.

Hakediş ödemelerinde SGK ilişiksizlik belgesi, yüklenicinin SGK’ya olan bütün borçlarını kapsar. Yani yüklenicinin Türkiye’de yaptığı bütün işlerden dolayı SGK’ya borçlu olup olmadığının araştırılması gerekir. Kesin teminatların iadesinde durum farklıdır. Kesin teminatlar iade edilirken, sadece ihale konusu işle ilgili SGK’ya yüklenicinin borcu olup olmadığı araştırılır. Bu sebeple kesin teminatların iadesinde yüklenicinin bütün borçları sorgulanarak araştırma yapılmaz.

Yüklenici tarafından, idarelere ihale konusu işle ilgili olarak SGK’ya borcunun bulunmadığına dair ilişiksizlik belgesi ibraz edilmedikçe yükleniciye ait kesin teminat iade edilmez. Dikkat edilecek olursa burada önemli olan konu, kesin teminatların iadesinde ihale konusu işle ilgili olarak SGK’ya borcun bulunup bulunmadığının araştırılmasıdır. Dolayısıyla, yüklenicinin ihale konusu iş haricinde borçlarının bulunması hakedişlerin ödenmesinde dikkate alınmakla birlikte, kesin teminatların iadesinde dikkate alınmamaktadır.

İdarelerin kesin teminatların iadesinde süre yönünden hassas olması gerekir. SGK ilişiksizlik belgesinin bazen getirilememesi veya zamanında sunulamaması ihtimali bulunmaktadır. SGK’nın yüklenici nezdinde yapacağın incelemelerin uzaması veya başvuruların ve gerekli evrakların hazırlanmasının gecikmesi bu gecikmeyi doğuran sebeplerdendir. Bu gibi hallerde idarelerin kesin teminatları nakde çevirmek suretiyle, kesin teminatın süresinin geçmesi ihtimalini ortadan kaldırabilmeleri mümkündür.

Hakedişlerin ödenmesinde ilişiksizlik belgesinin aranması idarelerin sorumluluğundayken, kesin teminatların iadesinde yüklenici ilişiksizlik belgesini ibraz etmek durumundadır. Ancak, ibraz mümkün olamazsa bu durumda idare SGK’ya durumu bir yazı ile bildirir. İdare kesin teminatın iadesi ihtimalinin olduğu gün bu bildirimi yapmalıdır. Bu noktada süreklilik arzeden, genel olarak başlangıç ve bitiş tarihlerinin kesin olduğu hizmet alımlarında, işin bittiği tarihten hemen sonra bu belgenin aranması, eğer gelmezse SGK’ya bildirimin yapılması gerekir. Bağlı olarak kesin hesap raporunun çıkartılabilmesi de yine bu belgenin aranmasıyla yakından ilgilidir.