Fidic Sözleşmelerinde Mühendis Kavramı (Mali Hukuk Sayı: 144, Kasım-Aralık 2009)

İhale (Ortak-Diğer) Diğer Mevzuat Analizleri
Fidic Sözleşmelerinde Mühendis Kavramı (Mali Hukuk Sayı: 144, Kasım-Aralık 2009)
Özeti :

Konumuz FIDIC sözleşmelerinin en önemli konusu olan Müşavir-Mühendisin bu sözleşmelerdeki konumu, yetkileri ve sorumluluklarıdır.

  İhale ve mali konularda DANIŞMANLIK ve EĞİTİM talepleriniz için iletişime geçmek üzere lütfen TIKLAYINIZ

FIDIC SÖZLEŞMELERİNDE MÜHENDİS KAVRAMI (Mali Hukuk Sayı: 144, Kasım-Aralık 2009)

 

1-Giriş

Ülkelerin kalkınmasını sağlayacak büyük alt yapı projelerinde birden fazla ülkenin unsurlarının projenin gerçekleştirilmesinde rol aldığı görülmektedir. Projeyi finanse edecek uluslar arası kredi kuruluşu, Birden fazla ülkenin şirketinden oluşan bir konsorsiyum, ve işverenin haklarını garanti altına alacak bir tip sözleşme hazırlanması ihtiyacı ortaya çıkmıştır. Bu konudaki ihtiyacı gören mühendis birliklerinin bir araya gelmesi sonucu dünya çapında örgütlenen ve her ülkeden yalnız bir üyesi olan, merkezi İsviçre’nin Lozan şehrinde FIDIC kurulmuştur. Dünyadaki Müşavir-Mühendislik faaliyetleri arasında yeknesaklığı sağlamak amacıyla yola çıkmış olan Müşavir Mühendisler Uluslararası Federasyonu yani Fransızca yazılışındaki kelimelerin ilk harfleriyle tanımlanan FIDIC (Federation Internationale des Ingenieurs Conceils)  bu konuda dünya çapında öne çıkmıştır.

Hazırlanmış olan standart sözleşmeler ile  tarafların hukuk, örf ve adet yönünden anlayış birliğine varmaları amaçlanmıştır. Bu tür dünya çapında geçerli ve güvenilir kurallar mal ve sermaye hareketliliğine ivme kazandırmıştır.

Taraflar arasında yapılacak sözleşmelerde belli boşlukların ve belirsizliklerin olmaması için tip sözleşmeler oluşturulmaya hep çalışılmıştır. Örneğin Kamu İhale Kurumu mal ve hizmet alımları ile yapım işleri sözleşmeleri için tip sözleşmeler yayımlamıştır. Ancak bir kamu kurumunun yine kamu kurumlarının ihalelerinde kullanılmak üzere hazırladığı tp sözleşmelerin taraflar arası risk paylaşımını adilane yapıp yapmadığı meselesi hep tartışılmıştır. Ülke içinde bu tartışılırken, ülke dışında dünya ölçeğinde bu risk paylaşımını adilane yaptığına inanılan bazı tip sözleşmeler bütün sözleşme tarafları tarafından benimsenmiştir. İşte FIDIC böylesine benimsenen ve kabul gören bir kurum  olup ve hazırladıkları tip sözleşmeler de güvenilen tip sözleşmelerdir.

 Türkiye’de de FIDIC standart sözleşmeleri özellikle yurt dışı kredili yapılan çok büyük teknik ve mali boyutu olan projelerde kullanılmıştır.  

  • İstanbul Boğazında yapılan Marmaray Projesi
  • Hafif Raylı Sistem Projeleri
  • Yurt Dışı Kredili Otoyol Projeleri   
  • Yurt Dışı Kredili Baraj Projeleri
  • Dünya Bankası Kredisi ile Yapılan Deprem Konutları

FIDIC sözleşmelerinde mühendis adıyla geçen, dar anlamıyla kontrol, geniş anlamıyla  müşavir olarak kabul edebileceğimiz birime özel önem verilmektedir. Yapılacak iş konusunda uzmanlığı ile işverene ve yükleniciye yardımcı olması amaçlanan, işin sözleşmesine uygun bir şekilde bitirilmesi ve hedefine ulaşması amacıyla Müşavir-Mühendislik kavramı öne çıkmıştır.

 

2.FIDIC ve Mühendis

FIDIC yapılacak işin ağırlığının inşaat veya elektro mekanik olmasına ve projelerinin yüklenici veya işveren tarafından hazırlanmasına göre değişik kitaplar hazırlamıştır. Ancak bu kitaplar içerisinde en çok bilineni Kırmızı Kitaptır. FIDIC dünyadaki gelişmelere ülkelerdeki uygulamalara çok açık ve kendisini sürekli yenileyen bir oluşumdur. Yazımızda temel aldığımız Kırmızı Kitap 1957,1969,1977,1987 yıllarında 4 kez versiyon değişikliğine uğramış iken en köklü değişiklilik 1999 yılında yapılan 5. baskıda yapılmıştır. 1999 yılındaki değişiklikte en dikkat çekici yenilik bizim de yazımızın konusu olan mühendisin özellikle uyuşmazlıkların çözümündeki yeri ve konumunda yaşanmıştır.

Bir işveren için en önemli konu arzu ettiği yapım işinin istediği şekilde ve istediği zamanda kendisine teslim edilmesidir. Yüklenici için ise en önemli konu yaptığı işin ücretini öngörülen zamanda almak ve işi arzu ettiği kar ile kapatmaktır. Ancak uygulamada özellikle yapım işlerinin yapısından kaynaklanan muhtemel riskler ortaya çıkabilmektedir. Hem bu muhtemel risklerin oluşmasının engellenmesi hem de oluşan risklerin adilane paylaşımı için FIDIC işveren ile yüklenicinin dışında bir de müşavir-mühendisin bu işte görevlendirilmesi gerekliliğine inanmıştır. İşveren ile yüklenici arasında yapılan sözleşmeye bir de mühendis eklenmiştir.Ancak mühendis işveren ve yüklenici arasındaki sözleşmenin tarafı olarak değil, işverenin vekili, danışmanı olarak işveren ile sözleşme imzalamaktadır.

FIDIC’te mühendis kontrol teşkilatı olarak algılanmamalıdır. Kontrollük mühendisin yapacağı işlerden bir tanesidir. Bayındırlık ve İskan Bakanlığı da işin öneminden dolayı ayrı bir kontrol yönetmeliği hazırlamıştır. Bu yönetmelikte, kontrol örgütü ve bunların görev, yetki ve sorumlulukları ayrı ayrı belirtilmiştir. Ne var ki kontrol teşkilatında yer alacak teknik elemanlar idarenin kadrolu elemanlarıdır. Oysa ki FIDIC’te görüyoruz ki; kontrol teşkilatı, karar, görüş ve olur verirken onayını bildirirken, değer saptarken yada işveren veya yüklenicinin haklarını ve yükümlerini etkileyebilecek bir tasarrufta bulunurken, sözleşme hükümleri çerçevesinde ve tüm koşulları hesaba katarak tarafsızca davranacaktır. Nitekim 1987 de basılan 4. değişiklikte FIDIC bu gerçeği gördüğünü ifade etmekte ve mühendisin İşverenin bordrolu elemanı olması durumunda bile “tarafsız” kalması gerektiğini vurgulamaktadır.

1987 tarihli 4.baskı Kırmızı kitapta Mühendis; “sözleşme çerçevesinde mühendis olarak hareket etmek üzere işverence atanan ve iş bu sözleşme  şartlarının II. kısmında bu sıfatla belirtilen kişi” denilerek tarif edilmiştir. Kırmızı kitabın bu 4. baskısında Mühendis ismi özel koşullar içerisinde yer almış ve bir sözleşme koşulu haline getirilmiştir..Böylece yüklenicinin onayı olmadan değiştirilmemesi temin edilmiş olmaktadır. Zira özel koşullar içinde ismi geçen mühendis  yüklenicinin işe bakışını da değiştirmektedir. Nasıl işverenlerin bazı yüklenicilerin daha önceki davranış ve tutumları dolayısıyla çekinceleri varsa, yüklenicilerin de sözleşmenin uygulanmasında hayati öneme sahip mühendis hakkında olumlu yada olumsuz bazı düşünceleri olabilmekte ve iyi bir mühendis sayesinde işe istekli hale gelebilmektedirler. Dolayısıyla işin başında ismi geçen mühendisin yüklenicinin onayı olmadan değiştirilmesine izin verilmemiştir.

Kırmızı Kitabın 1999 versiyonunda Mühendis; “teklif ekinde ismi belirtilmiş veya İşveren tarafından zaman zaman tayin edilerek alt madde 3,4 (Mühendisin değiştirilmesi) uyarınca yükleniciye bildirilen kişi” olarak tanımlanmıştır.

Kırmızı kitabın 1999 baskısında mühendis sözleşme koşulu olmaktan çıkarılmış ve mühendislerin değiştirilmesi koşulları getirilmiştir.

 Yüklenici ile işveren arasında çıkan uyuşmazlıklarda mühendisin “tarafsız” olarak yer alması ve uyuşmazlığın çözümünde de aktif bir rol almasını öngören 1987 tarihli 4.versiyon FIDIC uygulamada karşılaşılan problemler ve mühendisin işveren ile olan ilişkisi sebebiyle  uyuşmazlık çözümündeki aktif görevine son vermenin yanırsa “tarafsız” konumuna da son vermiştir. Bunun yerine sözleşme uygulamasında işverenin vekili, ve danışmanı sıfatını taşıyan mühendise yer vermiştir.   

1999 değişikliği ile mühendisin işveren adına hareket edeceği kabul edilmiştir. Bu durumda bağımsız kişilik vasfı ortadan kalktığı için daha önceden bağımsız kişi olarak yapacağı işlemler bu kez işveren vekili sıfatıyla yapılmış olacaktır.

Mühendis, iş sahibi ile müteahhit arasında bir denge unsuru oluşturmakta ve inşaat sürecinde ortaya çıkabilecek teknik, mali ve hukuki konularda somut olayın şartlarına göre kesin ve acil kararlar vermek ve bunlardan kaynaklanan sorumlulukları üzerine almakta idi. Her hangi bir uyuşmazlık esnasında işveren ve yüklenici öncelikle konuyu mühendisin görüşüne sunmak ve onun görüşü aksine tahkime gitmiyorlarsa mühendisin verdiği kararla bağlı hale gelmekteydi Verdiği kararlar aleyhine tahkime gidilmediği sürece kararları bağlayıcı olan mühendis bu yetkisini,1999 değişikliği ile kaybetmiş ve uyuşmazlık çözümündeki aktif rolünü tahkim öncesi Uyuşmazlık Çözüm Kurulu olarak adlandırılabilecek olan DAB’a (Dispute Adjudication Board) devretmiştir.

Bu arada inşaat sözleşmesinin bir diğer tarafı olan yüklenici de kendi yapmak zorunda olduğu işler için kendi elemanlarına güvenmiyorsa o da müşavir-mühendis tutabilir. Hatta bazı işlerde işveren yüklenicinin de bir mühendisinin olmasını şart koşabilir.Ancak FIDIC genel uygulamalarında adından sıklıkla söz edilen mühendis işverenin  tarafında yer alan ve ona yardımcı olan mühendistir.

Mühendisin üç aşamada görevi vardır.

  1. Projenin yapımına başlanılmadan önceki görevleri
  2. Projenin yapımına başlandıktan sonraki görevleri
  3. Projenin bitiminden sonraki safhadaki görevleri

 

Projenin Yapımına Başlamadan Önceki Görevleri

Proje Yapımına Başlandıktan Sonraki Görevleri

Proje Bitiminden Sonraki Görevleri

·         işin fizibilitesinin çıkarılması,

·         kesin proje ve uygulama projelerinin çıkarılması,

·         işin tarif edilmesi,

·         metrajlarının çıkarılması,

·         ihale dokümanlarının hazırlanması

·         işin ihale edilmesi

·          sözleşmeye bağlanması,

·          ihale sürecinde istekliler tarafından istenilen bilgi ve belgeleri onlara sunmak,

·         isteklileri inşaat alanında gezdirmek,

·         Tasarımla ilgili belgeleri uygunluk ve elverişlilik bakımından incelemek,

·         işin gerçekleşmesi için gerekli talimatları vermek,

·         malzeme ve işçiliği kontrol etmek,

·         testler yapmak,

·         kalite ve miktarlarda değişiklikler yapmak,

·         gerekirse işi durdurmak,

·         yapılan işlerde eksik ve kusur bulunmamasını sağlamak,

·         ölçümleme işlemlerini ve belgeleri tasdik etmek,

·         geçici hak edişleri inceleyip tasdik etmek,

·         avans ödemeleri için talimat vermek,

·         süre uzatma ve fiyat artırma taleplerini değerlendirmek

 

·         kısmen veya tamamen işletmeye alma işlemlerini bitirme testlerini gözetlemek,

·         varsa eksik ve kusurları tespit etmek,

·         geçici ve kesin kabul belgelerini tasdik etmek,

·         1999’a kadar uyuşmazlıkların çözümünde aktif rol almak,

·         1999’dan sonra uyuşmazlıkların çözümünde kendisinin bilgi ve belgelerine ihtiyaç duyulduğunda yardımcı olmak,

 

3. FIDIC Sözleşmelerinde Mühendis İşe Ne Zaman Dahil Olur

İşverenin amacına hizmet edecek yapım işinin İşverenin istekleri doğrultusunda bu işin yapılabilir olup olmadığına ilişkin fizibilite, yapılacak işe ilişkin metraj çalışmaları, ihale dokümanları hazırlanması, ihale yapılması, en iyi yüklenicinin seçilmesi, sözleşmenin bağıtlanması, işin kontrol edilmesi, ihtilafların çözümlenmesi, iş esnasındaki hak edişlerin onaylanması, işin kabulünün yapılması, iş bittikten sonra çalışma testlerinin yapılması ve işletme dönemleri gibi çeşitli safhaları vardır.

FIDIC Tip Sözleşmelerinde müşavir-mühendisin hangi aşamada işe dahil olacağına dair herhangi bir bağlayıcı hüküm yoktur. Bu biraz da işverenin işlerin ne kadarını kendi personeli ile götürebileceğine bağlıdır. Ancak FIDIC işin en başından itibaren yani işin yapılabilir olup olmadığının araştırıldığı safhadan işin işletmeye alınmasına  kadar her safhada işverene mühendisin yardımcı olmasını,bu sayede sözleşmenin daha az sorunla yönetilebileceğini öngörmektedir.  

FIDIC aynı zaman da işin başından sonuna kadar aynı mühendisle çalışmasını da şart koşmamaktadır. İşveren veya yüklenici veya her ikisi birden işin başında görevli olan mühendisi değiştirmek isteyebilirler. Ancak yine FIDIC genel uygulamalarında işin başından sonuna kadar aynı mühendisin görev yapmasının mevcut riskleri azaltmakta en etkili yöntemlerden birisi olduğunu göstermektedir.

 

4. Mühendisin Konumu

Mühendis iş sahibi tarafından atanmaktadır ve sözleşmenin ifasını yönetmekle görevlidir. İş sahibi sözleşme süresince ortaya çıkabilecek teknik, idari, mali konularda kendi nam ve hesabına gözetim, denetim ve karar verme yetkisi olan mühendisi atayarak iş yükünü hafifletmektedir. Aynı şekilde yüklenici de karşılaşacağı sorunlar ile ilgili olarak karşısında iş sahibi nam ve hesabına çalışan tek yetkili, uzman bir teknik eleman bulunmasını tercih etmektedir. Ancak mühendisten, sözleşmenin ifası sırasında tarafsız olarak yükümlülüklerini yerine getirmesi beklenmektedir. Sözleşmede yer alan  ve mühendisin kararına tabi durumlarda, mühendisin söz konusu kararı verirken tarafsız ve hakkaniyetli davranması öngörülmektedir.

4.Baskı FIDIC Kuralları mühendisin tahkim öncesi ve tarafsız bir şekilde taraflar arasında doğabilecek uyuşmazlıklar hakkında görüş bildireceğini düzenlemekteydi

1999 yılına kadar uygulanan “Tarafsızlık” ilkesi çerçevesinde mühendisin mesleki tavsiyeleri ve kararlarının başka kişilerden veya kurumlardan herhangi bir şekilde etkilenmemesi gerektiği kabul ediliyordu.

FIDIC  1999 yılına kadar mühendisle ilgili olarak profesyonellik, tarafsızlık ve yeterlilik ilkelerini öngörmüştür.

Profesyonellik ilkesi çerçevesinde mühendis mesleğini icra ederken iş sahibinin meşru menfaatleri lehine hareket etmeli, görevlerini tam bir sadakat içinde yerine getirmeli ve toplumsal menfaatleri gözeterek mesleğin saygınlığını korumalıdır.

Yeterlilik ilkesi çerçevesinde, mühendis mesleğini icra etmek için gereken bilgi ve deneyime sahip olmalıdır.

İş sahibi ile mühendis arasındaki ilişki FIDIC standart sözleşmelerinde en çok tartışılan konulardan biridir. Mühendisin, iş sahibi ile arasındaki iş ilişkisi sebebiyle, tarafsızlık niteliğinin güvenilir olup olmadığı, yüklenicinin mühendisin kararına tabi hususlarda haksızlığa uğrayıp uğramadığı tartışılmıştır. Diğer yandan iş sahibini de şüpheye sokan durumlar söz konudur. Özellikle az gelişmiş ülkelerdeki iş sahipleri, çoğunlukla mühendisin yüklenici ile aynı tabiiyette olması  sebebi ile mühendisin tarafsızlığına kuşku ile yaklaşmaktadır. Aslında nihai olarak belirtmek gerekir ki mühendisin kararı ne yüklenici ne de iş sahibi için nihai ve bağlayıcı mahiyettedir. Sonuçta iki tarafta mühendisin kararına karşı,  sözleşmede belirtilen uyuşmazlık çözüm yollarına ve en son olarak da tahkime  başvurabilirler.

1999 tarihli 5.baskı madde 3.1.a mühendis hizmetlerini yürütürken işverenin tarafında olacaktır. Eski sözleşmede “herkese eşit davranma” ilkesi kaldırılmıştır.

FIDIC Genel Şartlarında yer alan tarafsızlık ilkesi mühendisin riayet etmekle mükellef olduğu meslek kurallarından birini belirtmektedir. Mühendisin meslek kuralların aykırı davranışı ve kusuru ile iş sahibine zarar vermesi  iş görme sözleşmesinin, müteahhide zarar vermesi ise FIDIC genel şartlarına uygun olarak görev yapmayı kabul etmesiyle oluştuğu sonucuna varılabilecek sözleşme ilişkisinin ihlali ve herhalde haksız fiil sayılabilir. 

FIDIC 1999 yılında yapılan dördüncü baskısında m.3.1. in a paragrafında tarafsızlık ilkesini ortadan kaldırmıştır.

Söz konusu madde “sözleşmede belirtilmiş olan veya belirtilmiş olması gereken görevlerini yaparken ve yetkilerini kullanırken iş sahibi adına hareket ettiği kabul edilir.” hükmünü getirmekle mühendis tüm işlerde “işveren temsilcisi” haline dönüştürülmüştür.

Mühendis iş sahibi ile müteahhit arasında yapılan sözleşmeye taraf değildir. Ancak inşaat işinin yapılmasıyla ilgili görev ve sorumluluklar FIDIC sözleşmesinin genel hükümlerinde ifadesini bulmuştur.            

Mühendisin hakları FIDIC standart sözleşmesinin hükümleri ile kısıtlıdır ve sadece taraflara ait olan bazı hakları kullanabilmesi söz konusu değildir.Örneğin mühendisin sözleşme hükümlerini değiştirme hakkı yoktur, sözleşme hükümlerinin değiştirilmesi ancak tarafların mutabakatı ile gerçekleşecektir.

FIDIC kapsamında mühendise çok güçlü yetkilerde verilmektedir. İş sahibi her hangi bir değişiklik  yapabilmesi için söz konusu değişiklik ile ilgili talimatın verilmesini mühendisten talep etmelidir. İş sahibinin işin ifası ile ilgili bir değişiklik talimatını doğrudan doğruya yükleniciye vermesi halinde ise yüklenici söz konusu değişikliği yerine getirmeden önce mühendisin onayını almalı ve vereceği talimatlara uymalıdır.

 

5.FIDIC Sözleşmesinin Uygulanmasında Mühendisin Sorumlulukları

Belli olayda bir kişinin fiiline bağlı olarak bir sonucun meydana gelmesi durumunda o kişinin sorumluluğundan söz edilir. Hukuki sorumluluk ise bir kişinin fiiline bağlı olarak zarar veren bir sonucun meydana gelmesi durumunda o kişinin katlanması gereken tazmin yükünü ifade eder.

5.1. İş Sahibine Karşı Sorumluluk

Mühendis iş sahibi ile imzaladığı sözleşme hükümlerine göre üstlendiği görevlerin yerine getirilmesinden sorumludur. Söz konusu görevlerin yerine getirilmesi FIDIC sözleşmesinin yürütülmesine ilişkin ise  mühendis, daha önce belirtildiği gibi sözleşmenin imzalanmasından önce bir tasarımcı gibi, sözleşmenin imzalandıktan sonra da iş sahibinin vekili olarak, ayrıca denetleme, onay makamı  olarak da sorumludur.

İş sahibi ile mühendis arasında arasındaki sözleşme, iş sahibinin belirli bir ücret ödemeyi, mühendisin ise belirli teknik hizmetleri ve belgelerin teminini borçlandığı bir vekalet sözleşmesi olarak tanımlanabilir.

İş sahibi ile müteahhit arasında yapılmış olan FIDIC sözleşmesi hükümlerinin mühendise yüklediği sorumlulukların mühendis tarafından yerine getirilmemesi, mühendis ile iş sahibi arasında sözleşme hükümleri gereğince de mühendis için sorumluluk doğuracaktır. Diğer bir ifadeyle mühendis birbiri içine geçmiş iki tür sözleşmeden doğan sorumluluk ile karşı karşıyadır. Mühendis iş sahibi ile arasındaki sözleşmeye istinaden sözleşme hükümlerinin yerine getirilmemesinden “akdi sorumluluk” anlamında; iş sahibi ile müteahhit arsındaki sözleşmeye istinaden sözleşme hükümlerinin yerine getirilmesinden ise “kusur sorumluluğu” anlamında sorumludur.

Mühendisin iş sahibine karşı sorumlulukları irdelenirken mühendisin “gereken özeni gösterme borcu” önem taşımaktadır.

Mühendisin sorumluluğu “gereken özeni gösterme yükümlülüğü”nden anlaşılması gereken, o işin yapılmasından sorumlu olan mühendisin yerinde olabilecek herhangi bir mühendisin işini yaparken göstereceği özendir.

İşverenlerin kendi sözleşmesel risklerini gerek teknik yetersizlik gerekse başka sebeplerle paylaşmak ve işi arzu edilen şekilde devralmak amacıyla çalıştırdığı mühendisin, akti sorumlulukların gereği olarak sebebi olduğu zararlardan sorumlu olması kaçınılmazdır. Hatta mühendislerin bu çerçevede üzerlerine aldıkları riskleri de sigorta şirketlerine sigorta ettirdikleri görülmektedir.

Mühendisin hukuki sorumluluğu sözleşme serbestisi kurallarına göre taraflar arasında  tartışılıp imzalanmış olan inşaat sözleşmesinde yer alan hükümlere göre belirlenir.

5.2. Müteahhide Karşı

Müteahhit ile iş sahibi arasındaki sözleşmeye dayanarak müteahhidin mühendise karşı bir iddia ileri sürmesi mümkün değildir. Müteahhit ancak bu sözleşmeye uygulanan hukukun izin verdiği ölçüde mühendisin kusurlu olduğunu, kusur sorumluluğu çerçevesinde ileri sürebilir.

Mühendis yetkilerini kullanırken gereken özeni gösterme borcu altına girmektedir.   Müteahhit tarafından kusura  dayanarak talepte bulunulabilmesi için mühendisin müteahhide karşı bir özen gösterme borcunun olması, bu özen borcunun mühendis tarafından yerine getirilmemiş olması ve özen borcunun yerine getirilmemiş olmasından dolayı mühendisin öngörebileceği bir zararın meydana gelmiş olması aranır. Bu şartların oluşması halinde müteahhit mühendise karşı, mühendisin fiilinden zarar gören herhangi bir üçüncü kişi gibi talepte bulunabilir.

 Mühendisin tutması ve muhafaza etmesi gereken kayıtlar bulunmaktadır. İhtilaf çözümü esnasında bu belge, kayıt ve tutanakların ilgili makama verilmesi gerekir. İlgili belgeleri mühendis tutmamış veya saklamamışsa kusur sorumluluğu ve akdi sorumluluk çerçevesinde sorumlu olacaktır.

İş sahibinin inşaat esnasında ortaya çıkabilecek teknik, idari ve mali konularda kendi nam ve hesabına gözetim, denetim ve karar verme yetkileri olan bir kuruluşu görevlendirmesi hem işin başarılı olarak yürütülmesi hem de müteahhidin karşısında tek yetkili bir müessesenin bulunması açısından yararlıdır. İş sahibi ile müteahhidin karşılıklı ihtiyaç ve zorunlulukları sonucu olarak ortaya çıkan mühendis, aynı zamanda iş sahibinin de yardımcısı konumundadır. Mühendisin hukuki durumu, hak görev ve yetkileri mühendis sözleşmesi yada inşaat sözleşmesindeki hükümlere göre belirlenir.

 

6-Sonuç

Dünyadaki gelişmeleri inceleyerek kendini yenileyen bir mühendislik-müşavirlik oluşumu olan FIDIC, dünya çapında gittikçe itibar kazanan ve uygulanması kredi kuruluşları başta olmak üzere proje taraflarınca istenilen bir  global sözleşme uygulayıcısı markadır. Tarafların üzerinde anlaştıkları sözleşmenin en iyi şekilde uygulanmasını amaçlayan FIDIC tip sözleşmeler de hazırlayarak bu sektöre ciddi katkıda bulunmuştur.

Risklerin adil paylaşımında mühendise çok önemli görev ve yetkiler vermiş olan FIDIC en son 1999 baskısıyla mühendisin tarafsızlık ilkesini ortadan kaldırmış ve onu işverenin danışmanı haline dönüştürmüştür.

Ülkemizdeki FIDIC uygulamaları ve mühendis anlayışında klasik kontrol teşkilatı anlayışından ve tip sözleşme uygulamalarından farklılıkların çok iyi analiz edilmesi gerekmektedir. Özellikle FIDIC’in uyuşmazlıların çözümünde getirdiği yeni sistemde artık mühendis yerine kurul (DAB) çok etkin rol oynamaktadır.

Tarafsızlığını yitirmiş de olsa mühendis yeni uygulamada taraflar arasında herhangi bir şüpheye yer bırakmayan yapısı ile daha verimli ve rahat çalışabilecektir. FIDIC’te amaç sözleşmedeki edimlerin en ideal şekilde ifasıdır. 

 

Kaynaklar

  1. Yaşar Karayalçın: İnşaat Sözleşmeleri, Yönetici-İşletmeci-Mühendis ve Hukukçular için Ortak Seminer,1996
  2. Necip Türegün: İnşaat Sözleşmeleri, Yönetici-İşletmeci-Mühendis ve Hukukçular için Ortak Seminer
  3. Ziya Akıncı: Milletlerarası Tahkim
  4. Buket Koldaş:FIDIC Kapsamında Uyuşmazlıkların Çözümü
  5. FIDIC Kırmızı Kitap
  6. www.tmmmb.org.tr