Doğrudan Teminle Alım: İhtiyacın Kısımlara Bölünerek Doğrudan Temin Limitinin Altına Çekilmesi

İhale (Ortak-Diğer) Sorumluluk / Ceza Hukuku
Doğrudan Teminle Alım: İhtiyacın Kısımlara Bölünerek Doğrudan Temin Limitinin Altına Çekilmesi
Özeti :

İdarelerce ihtiyaçların ihale yöntemi olmayan doğrudan temin usulüyle temin edilmesi 4734 sayılı Kanun gereği mümkündür. Ancak, ihaleden kaçınmak, temel ilkelerden uzaklaşmak amacıyla ihtiyacın kısımlara bölünerek doğrudan temin yöntemiyle alınması sorumluluk doğuracağı da ortadadır. Bu sorumluluğun çok boyutu olmakla birlikte, analizde ihtiyacın kısımlara bölünerek temininin sonuçları üzerinde durulmaktadır.

  İhale ve mali konularda DANIŞMANLIK ve EĞİTİM talepleriniz için iletişime geçmek üzere lütfen TIKLAYINIZ

Doğrudan Teminle Alım: İhtiyacın Kısımlara Bölünerek Doğrudan Temin Limitinin Altına Çekilmesi

4734 sayılı Kanun’un 18 inci maddesinde ihale usulleri; açık ihale usulü, belli istekliler arasında ihale usulü ve pazarlık usulü olarak belirlenmiş, ayrıca 22 nci maddesinde, ihale usulü olarak sayılmayan doğrudan temin yöntemi düzenlenmiştir. Buna göre, Kanun kapsamındaki kurum ve kuruluşların genel alım yöntemi olan açık ihale usulü ile veya Kanundaki şartların bulunması halinde belli istekliler arasında ihale usulü ya da pazarlık usulü ile ihtiyaçlarını temin etmeleri, öte yandan Kanunun 22 nci maddesinin (d) bendindeki limite kadar olan ihtiyaçları ile aynı maddenin diğer bentlerinde düzenlenmiş olan özel hallere ilişkin ihtiyaçlarını ihale yöntemlerine tabi olmadan, doğrudan teminle karşılamaları mümkün bulunmaktadır.

Bilineceği gibi, 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu’nun 8 inci maddesinde, “Her türlü kamu kaynağının elde edilmesi ve kullanılmasında görevli ve yetkili olanlar, kaynakların etkili, ekonomik, verimli ve hukuka uygun olarak elde edilmesinden, kullanılmasından, muhasebeleştirilmesinden, raporlanmasından ve kötüye kullanılmaması için gerekli önlemlerin alınmasından sorumludur ve yetkili kılınmış mercilere hesap vermek zorundadır.” hükmü; 32 nci maddesinde, “Harcama yetkilileri, harcama talimatlarının bütçe ilke ve esaslarına, kanun, tüzük ve yönetmelikler ile diğer mevzuata uygun olmasından, ödeneklerin etkili, ekonomik ve verimli kullanılmasından ve bu Kanun çerçevesinde yapmaları gereken diğer işlemlerden sorumludur.” hükmü bulunmaktadır.

Bu meyanda, 4734 sayılı Kanun’un 5 inci maddesinde zikredilen, “İdareler, bu Kanuna göre yapılacak ihalelerde; saydamlığı, rekabeti, eşit muameleyi, güvenirliği, gizliliği, kamuoyu denetimini, ihtiyaçların uygun şartlarla ve zamanında karşılanmasını ve kaynakların verimli kullanılmasını sağlamakla sorumludur.

Eşik değerlerin altında kalmak amacıyla mal veya hizmet alımları ile yapım işleri kısımlara bölünemez.” hüküm ve ilkeleri çerçevesinde açıklanması gereken husus, ihtiyacın kısımlara bölünerek doğrudan temin limitinin altına çekilmesi uygulamasıdır.

4734 sayılı Kanun’un 22 nci maddenin (d) bendine göre yapılacak doğrudan teminde ilan ve rekabete açık bir ihale yapılmaması nedeniyle, bu tarz bir uygulamada, hem söz konusu ilkeye, hem de Kanunun aynı maddesinde ifade edilmiş olan saydamlık, rekabetin sağlanması, ihtiyaçların uygun şartlarla karşılanması, kaynakların verimli kullanılması ve yapılacak ihalelerde açık ihale usulü ve belli istekliler arasında ihale usulünün temel usuller olduğu ve diğer ihale usullerinin Kanunda belirtilen özel hallerde kullanılabileceği ilkelerine aykırılık teşkil edecektir.

Aktarılan hususlara ilişkin olarak Kamu İhale Genel Tebliği’nin 22.1.1.1. maddesinde, “Yukarıda belirtilen hükümler uyarınca 4734 sayılı Kanunun 22 nci maddesinde belirtilen hallerde ihtiyaçların; Kanunun 18 inci maddesinde sayılan ihale usulleri için tespit edilen kurallara uyulmaksızın; ilan yapılmadan, teminat alınmadan, ihale komisyonu kurma ve anılan Kanunun 10 uncu maddesinde sayılan yeterlik kriterlerini arama zorunluluğu bulunmaksızın, ihale yetkilisince görevlendirilecek kişi veya kişiler tarafından piyasada fiyat araştırması yapılarak temin edilmesi mümkün bulunmaktadır.” açıklaması,

22.1.1.2. maddesinde, “Söz konusu hükümler uyarınca anılan maddede belirtilen nitelikteki ihtiyaçların karşılanmasında kolaylık sağlanması amaçlanmış olmakla birlikte, ihtiyacın niteliğine göre, ilan yapılması, teminat alınması, ihale komisyonu kurulması, isteklilerde belirli yeterlik kriterlerinin aranması ile şartname ve sözleşme düzenlenmesi gibi hususlar idarelerin takdirindedir.” açıklaması,

22.1.1.3. maddesinde, “Bu madde kapsamında alımı yapılacak malın teslimi veya hizmetin ya da yapım işinin belli bir süreyi gerektirmesi durumunda, alımın bir sözleşmeye bağlanması zorunlu olup, bir defada yapılacak alımlarda sözleşme yapılması idarelerin takdirindedir. Buna karşılık, 22 nci maddenin (c) bendi kapsamında yapılan alımlarda ise madde metninde belirtildiği üzere sözleşme yapılması zorunludur.” açıklaması,

22.5.1.2. maddesinde, “Ayrıca, 4734 sayılı Kanunun 19 uncu maddesine göre açık ihale usulü ile temini gereken ihtiyacın, Kanunun 22 nci maddesinin (d) bendi için öngörülen parasal sınırların altında kalacak şekilde, adet bazında veya aynı ihale konusu içinde yer alabilecek nitelikteki mal ve hizmet alımları ile yapım işlerinin, kalemlere veya gruplara bölünmek suretiyle aynı Kanunun 22 nci maddesinin (d) bendine göre temini, 4734 sayılı Kanunun temel ilkelerine aykırılık teşkil ettiğinden, bu yönde uygulamaların sorumluluk doğuracağı hususuna dikkat edilmesi gereklidir.” açıklaması bulunmaktadır.

Görüldüğü gibi, Kanunda belirtilen ihale usulleriyle alımı gereken bir ihtiyacın, zikredilen 22 nci maddenin (d) bendi için öngörülen parasal sınırların altında kalacak şekilde adet bazında veya aynı ihale konusu içerisinde yer alabilecek nitelikteki mal ve hizmetlerin kalemlere veya gruplara bölünmek suretiyle 4734 sayılı Kanun’un 22 nci maddesinin (d) bendine göre temini yoluna gidilmesi Kanuna aykırılık teşkil etmektedir.